Zeus mitoloji ile az veya çok ilgili herkesin ismini duyduğu Yunan panteonunun baş tanrısı. Peki Zeus deyince sadece çapkınlık maceralarıyla ünlü bir tanrı mı kafamızda canlanmalı? İş bu kadar basit değil aslında.
Zeus aslında ana tanrıçayı dölleyen, Hint-Avrupa kökenli göksel bir tanrıdır. Göçler, savaşlar ve antlaşmalarla yapısı değişen şehir devletlerinin panteonlarına girmiş ve zamanla buralardaki gök tanrıların yerini alarak, en nihayetinde Yunan panteonunun baş tanrısı olarak karşımıza çıkmıştır.
Zeus’un çapkınlık hikayeleri aslında hieros gamos yani kutsal birleşmeleri temsil eder.Bu birliktelik, eski inanca göre bolluk bereketi sağlar ve yaşamı idame ettirir. Zeus Batı Anadolu’nun diğer gök tanrılarının yerini alınca, bu kutsal birleşmeler bir çeşit çapkınlık maceralarına dönüşmüştür. Zeus’un iki tür evliliği vardır. Bunlardan biri tanrıçalarla biri de normal kadınlarla. Tanrıçalarla birleşmesi tanrı soyunun devamını, normal kadınlarla birleşmeleri de kahraman soyunun oluşmasını sağlamaktadır. Normal kadınlar da aslında Yunan mitolojisine sıradan bir ölümlü olarak geçen Anadolu’nun unutulmuş ana tanrıçalarını temsil etmektedir. Örneğin Apollon ve Artemis’in annesi olan Leto, aslında Likya Bölgesinin Ana Tanrıçasıdır.
Özetle Yunan mitolojisi aslında birden ortaya çıkmış tanrıların aşk ve savaş maceralarını oluşturduğu bir külliyat değil, Minos-Miken kültleri ve Hint-Avrupa göçleri sonucu oluşmuş kültürel sentez yansımadır diyebiliriz.