Duygusal Yorgunluk: Sürekli “İdare Etme” Hâlinden Çıkışın Psikolojisi
Klinik Psk. Süveyda Burçak Eris
klinikpsk.suveyda@gmail.com
Bazı yorgunluklar vardır, dinlenmekle geçmez. Adını koyamadığın bir ağırlık, hiç bitmeyen bir “halledilecekler” listesi ve içinde sessiz bir cümle:
“Bir şekilde idare ediyorum.”
Modern insanın en yaygın ruh hâllerinden biri artık tükenmişlik ya da depresyon değil; duygusal yorgunluk. Günlük hayatın temposu, görünmez sorumluluklar, sürekli güçlü görünme baskısı… hepsi içimizde birikiyor. Ve çoğu zaman fark etmeden bir “hayatta kalma moduna” geçiyoruz.
‘İdare Etmek’ Ne Demek Aslında?
İdare etmek, kişinin ihtiyaçlarını erteleyerek, duygularını bastırarak, enerjisini minimumda kullanarak yaşamaya çalışmasıdır. Bu durum bir tür duygusal savunma mekanizmasıdır:
“Şimdi durursam düşerim.” düşüncesi.
Bu yüzden birçok insan iyi olmadığı halde gülüyor, yorulduğu halde devam ediyor, içi daraldığı halde “iyiyim” demeye devam ediyor.
Neden Sürekli Güçlü Görünmek İstiyoruz?
Bunun arkasında birkaç sebep var:
- “Yorulduğunu gösterme” kültürü
- Sorumlulukların hiç bitmemesi
- “Benim yerime kim yapacak?” düşüncesi
- Zayıflığın yanlış anlamlandırılması
- Kendine karşı hoşgörüsüz bir iç ses
Duygusal yorgunluk çoğu zaman güçlü görünmeye çalışırken oluşuyor.
Yani tükenme, çabalamaktan çok rolü taşımaya çalışmaktan geliyor.
Duygusal Yorgunluğun Sessiz Sinyalleri
- Sabah uyanınca bile ağır başlayıp “kendine gelememe”
- Bir zamanlar keyif veren şeylere karşı ilgisizlik
- Küçük şeylere fazla tepki verme
- Sosyal geri çekilme
- Zihinsel doluluk, odaklanamama
- ‘Boş boş dalıp gitme’ hâlleri
- “Bir şeyler iyi değil ama ne bilmiyorum” cümlesi
Bu sinyaller, bedenin ve zihnin “ben artık idare etmek istemiyorum” demesidir.
Peki Çıkış Nereden Başlar?
Duygusal yorgunluktan çıkış, büyük değişikliklerle değil, gerçek bir dürüstlük anıyla başlar:
“Ben iyi değilim ve bu normal.”
Bu cümle kapıyı aralar.
Ardından küçük ama etkili adımlar gelir:
- Duyguları bastırmak yerine adlandırmak
- “Halletmeliyim” değil, “şu an neye gücüm var?” sorusunu sormak
- Kendine mikro izinler vermek
- Zorlandığında bir kişiyle paylaşmak
- Sınırları ufak ufak geri toplamak
- Bedenin sinyallerine kulak vermek
Duygusal yorgunluk; kendini daha fazla zorlaman gerektiğini değil, daha fazla dinlemen gerektiğini söyler.
Kültürel Bir Gerçek: ‘İdare Et’ Nesliyiz
Bizim kültürde “idare etmek” çoğu zaman bir erdem gibi gösterildi. Katlanmak, dayanmak, şikayet etmemek… Ama duyguların görevi katlanmak değil, kendini duyurmaktır.
Bu yüzden “idare etmek”, kısa vadede hayatı devam ettirse de uzun vadede ruhun sesinin kısılmasına sebep oluyor.
İdare Etmekten Yaşamaya Geçmek
Duygusal yorgunluk; zayıflık değil, uzun süredir yalnız taşınan yüklerin işareti. Ve çıkış, kendine şefkatle bakmayı yeniden öğrenmekle başlıyor. Belki bugün tek ihtiyacın olan şey, kendine şunu demek:
“Bu kadar uzun süre idare ettiğim için kendime teşekkür ediyorum. Artık biraz dinlenmeye niyet ediyorum.”
Anahtar kelimeler: duygu baskılama, bastırılmış duygular, duygularla baş etmek, duygusal bilinç, duygu regülasyonu, psikolojik dayanıklılık, duygu farkındalığı, duygu yönetimi, sağlıklı baş etme becerileri