Yazar Selim Öztürk
Bugün yerel gazetede ilçemizde bulunan semt pazarlarının kaldırılacağına ve merkezin dışında bir yere büyük bir pazar kurulacağına dair bir haber okudum. Mahallelerden de bu yeni Pazar alanına halkın yararlanması için belirli saatlerde geliş gidiş olmak üzere servis araçları tahsis edilecekmiş.
Semt pazarları, ev ekonomisinde ve yerel kültürümüzde büyük önem taşımaktadır. İnsanlar, bu pazarları gezerek, istedikleri ucuz, taze ve kaliteli mamullere ulaşabiliyor. Haftada bir gün kurulan bu pazarlar sayesinde halk, hem pazarlık yapma imkânına sahip oluyor hem de buzhaneye girmeden taze sebzeyi ve meyveyi güvenle satın alabiliyor. Tabii ki her sektörde olduğu gibi hile, hurda mallarla karşılaşmakta büyük bir risk oluşturuyor ancak bilinçli tüketici, bu riski tecrübesiyle en aza indirmeyi başarabiliyor. Özelikle kaliteli, ucuz ve taze malı seçme konusunda ev hanımlarının eline kimse su dökemiyor. Pazarı üşenmeden gezmek gerekiyor. Her zaman her esnafta aynı kalitede, aynı ucuzlukta ve aynı tazelikte mal bulma imkânı olmuyor. Bütçenizi belirleyerek hareket ederseniz, bilinçli bir şekilde alış verişinizi tamamlayabiliyorsunuz. Semt pazarlarının aile konutlarına yakın kurulması da ayrı bir avantajı oluşturuyor. Kolaylıkla ulaşımı sağlıyor ve ekonomik anlamda da aile bütçesine katkı sağlıyor. Sabah erken saatlerde pazara giderseniz nispeten daha taze ama daha pahalı, akşama doğru giderseniz ise daha ucuz ama kalitesi düşük mala ulaşabiliyorsunuz. Aslında bu durum satın alacağınız mamule göre değişiyor. Ancak bu konuda da ev hanımları oldukça usta davranıyorlar. İşin acıklı tarafı ise ve ülkemizin de bir gerçeği, akşam pazar kaldırılırken gariban insanların pazar artıklarını toplaması oluyor. Aslında maddi durumu iyi olan ve bu işi yapan birçok insana da rastlanmıyor değil.
İlçemizde semt pazarlarının kaldırılmasına her halde en fazla süper marketler sevinecektir. Onların pazarın kurulduğu günler, mamullerinde indirim yapmalarına gerek kalmayacak ve insanlar pazara gidemeyecekleri için market sahipleri daha fazla mal satma imkânı bulabilecekler. Pazarların kaldırılması için birçok gerekçe sunuluyor. Yangın çıktığında kalabalıktan itfaiye müdahalesinin güçlüğü, trafiğin aksaması, toplu taşıma araçlarının güzergâh değiştirme mecburiyeti, park sorunu, insanların bu tenteli mekânları ilkel bulması, vb.
Semt pazarları, ülkemizin genel kültürü için ve ekonomiye katkısı açısından vaz geçilmez unsurlarından biridir. Onları kaldırmak, kurulmasını engellemek ya da ilçemizde olduğu gibi yeni ve büyük bir alana taşımak çözüm gibi görünebilir. Ancak bu aksiyona yönelik değişiklik birçok sorunu beraberinde de getirebilir. Kültür erozyonunun hat safhada göründüğü ülkemizde semt pazarlarının kaldırılması yerine daha sistematik ve birçok tarafın da mutlu olabileceği daha akılcı çözümler sunulması daha uygun olacak gibi görünüyor. Pazar kültürü, sadece ülkemize ya da Orta Doğu ülkelerine has bir durum değil, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede halen yaygın olarak faaliyetleri sürüyor. Sürmeli de. Bu pazarların başta güvenlik tedbirleri olmak üzere sıkıntılı olduğu düşünülse de semtlerden kaldırmadan kurulması gereklidir. Mesela geniş bir sokak ya da caddede belirli aralıklarla kurulması ne trafiği engeller ne de yangın gibi felaketlerde müdahale etmeyi. Tabii burada esnafın ve belediyenin anlaşması gerekir. Esnaf odaları veya belediyeler tarafından birçok konuda pazarcılara eğitimler verilebilir, adil denetimler artırılabilir. Mesainin yoğun olduğu saatlerde esneklik sağlanabilir. Bu tedbirler maliyet gerektirse de vatandaşa fayda sağlayan bu kültür yok olmamalı. Sırf bir kesim istemiyor diye bu pazarlar kaldırılmamalı. Büyük marketler, insanların ilişki yönetimini bitirdi. Mahalle bakkalı, kasabı veya manavı hemen hemen yok oldu. Bir de pazar yerlerinin yok olması toplumu tamamen bireyselleştirmeye ve bencilleştirmeye yöneltir. İlkel kelimesi semt pazarları için oldukça acımasız.
Sonuçta topraktan çıkan bu ürünlere vatandaşın kendi bütçesine göre kavuşması ve alışverişle beraber sosyal hayatı canlanması için yetkililerin daha ince ve doğru düşünüp harekete geçmeleri gerekiyor. Ayrıca insanların alış veriş özgürlüğüne ve seçme hakkına fırsat tanıyan bu sistemin yok olmaması adına sivil toplum kuruluşlarının çalışma yapması gerekiyor. Serbest piyasada rekabetin getirdiği ucuz ve kaliteli malın semt pazarlarında vatandaşa sunulması engellenmemeli. Birçok konuda olduğu gibi bu durum da insan haklarının adil yapısıyla çözülmelidir.