18.4 C
İstanbul
Perşembe, Eyl 25, 2025
Okuryazarkitaplar
EdebiyatEzoterizmManşet

Yılan İnsanların Sırrı

Bike S. Demirkız

Peki, Sümerlerin Anunnakileri, Şahmaran efsanesi, Druidlerin yılan kültü, Atlantis sonrası yer altına çekildiği söylenen medeniyetler ve ezoterik öğretiler arasında nasıl bir bağlantı var?

SÜMERLER VE ANUNNAKİLER: BİLGENİN SİMGESİ YILAN MIYDI?

Antik Sümer tabletlerinde, insanın yaratılışı ve ilahi varlıklarla olan ilişkisi anlatılır. Bu hikâyelerde en dikkat çekici figürlerden biri Enki’dir.

Sümer mitolojisinde geçen Anunnakiler, dünya dışı kökenleri olduğu öne sürülen tanrılar olarak tanımlanır. Bazı ezoterik teoriler, Anunnakilerin “yılan ırkı” ile bağlantılı olduğunu öne sürer.

Sümerler, Enki ve Ninhursag’ın insanı yarattığını anlatırken, bu süreçte yılan sembolünü kullanmıştır. Günümüz biliminde DNA’nın çift sarmal yapısının iki yılana benzemesi, ezoterik geleneklerde anlatılan yaratılış hikâyeleriyle nasıl örtüşmektedir?

SÜMERLERİN İNSAN YARATILIŞI VE ENKİ’NİN YILAN SEMBOLÜ

Sümer mitolojisinde insanın yaratılışı, tanrıların iş gücüne ihtiyaç duyması nedeniyle gerçekleşmiştir. Sümer tabletlerine göre, Anunnakiler olarak bilinen uzaylı/tanrılar, dünyada fiziksel olarak çalışmak istememiş ve onların yerine çalışacak bir varlık yaratmaya karar vermiştir.

Bu yaratılış sürecinde en önemli rolü oynayan tanrılar şunlardır:

               •             Enki: Bilgelik, su ve yaratıcılık tanrısı.

               •             Ninhursag (Ninti): Toprak ana, doğum ve yaşam tanrıçası.

Enki ve Ninhursag, ilahi bir karışım (muhtemelen Anunnaki tanrılarının DNA’sı) ile dünya insanlarının (homo erectus veya daha ilkel bir türün) genetik yapısını birleştirerek ilk bilinçli insanı yaratmıştır : Adapa (Adem)

Bu anlatının çarpıcı yönlerinden biri, Enki’nin yılan sembolüyle özdeşleştirilmesidir.

               •             Enki’nin tapınakları, iki yılanın dolandığı asalarla süslenirdi.

               •             Sümer dilinde “usum” kelimesi, hem “yılan” hem de “bilgelik” anlamına gelir.

               •             Bazı figürlerde Enki’nin yanında iki kıvrılmış yılan yer alır.

Bu çift yılan figürü, günümüz genetik biliminde DNA’nın çift sarmal yapısını hatırlatmaktadır. Acaba Sümerler, binlerce yıl önce DNA’nın gizemlerini biliyor muydu?

DNA, ÇİFT SARMAL YAPISI VE YILAN SİMGESİ

Modern bilim, DNA’nın çift sarmal yapıya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu yapı, birbirine dolanan iki yılanı andırmaktadır.

Tıpta kullanılan Caduceus sembolü de (bir asaya sarılmış iki yılan), hem şifa hem de bilgelik ile ilişkilendirilmiştir.

Acaba Sümer tabletlerinde anlatılan Enki’nin insanı yaratması, genetik mühendislik yoluyla yapılan bir müdahaleyi mi anlatıyor?

               •             Genetik değişim ve DNA modifikasyonu, ezoterik geleneklerdeki “insanın ilahi müdahale ile yaratılması” fikriyle örtüşebilir mi?

               •             Anunnakiler, insanı yaratırken yalnızca fiziksel bir varlık mı ortaya çıkardı, yoksa bilinci de mi dönüştürdü?

Bazı ezoterik kaynaklar, Enki’nin insanlara yalnızca fiziksel bir form değil, aynı zamanda üreme yetisini ve ruhsal bilinci de kazandırdığını öne sürmektedir.

ÜREME YETİSİNİN İNSANA VERİLMESİ VE KUTSAL METİNLER

Sümer, Mısır ve Hint mitolojilerinde insanlara üreme yetisinin bir “tanrı” tarafından verildiği anlatılır.

               •             Sümer tabletlerinde, Enki’nin insanlara bilgi ve üreme yetisini veren tanrı olduğu söylenir.

               •             Tevrat’ta, Adem ve Havva’nın “bilgi ağacından” yemesiyle birlikte üreme bilincine vardığı anlatılır.

               •             Hint mitolojisinde, “Naga” adı verilen yılansı varlıklar, insanlara cinsel enerji ve ruhsal bilgiyi öğretmiştir.

Yılan, burada yine bilgi veren, doğurganlığı sağlayan ve insana yeni bir bilinç seviyesi kazandıran bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ezoterik öğretiler, yılanın aslında “bilgelik” anlamına geldiğini ve kutsal metinlerde “şeytan” olarak lanse edilmesinin, insanın gerçeğe ulaşmasını engellemek için yapılan bir çarpıtma olabileceğini savunur.

KUTSAL METİNLERDE YILANIN SIRRI

Yılan figürü, kutsal metinlerde çoğu zaman çift yönlü bir anlam taşır: Hem bilgeliğin ve ölümsüzlüğün sembolü hem de kandırıcı ve lanetli bir varlık olarak resmedilir.

1. TEVRAT VE İNCİL: YILAN GERÇEKTEN KÖTÜ MÜ?

Tevrat’ta ve İncil’de yılan, Tanrı’nın yaratığıdır, ancak insanın cennetten kovulmasına sebep olan varlık olarak anılır:

               •             Adem ve Havva hikâyesinde, Havva’yı kandıran yılan, insanın Tanrı gibi bilgi sahibi olmasını vaat eder. Ancak bu, bir lanete dönüşür ve insan ölümlü olur (Tekvin 3:1-14).

               •             Musa ve Firavun’un hikâyesinde, Musa’nın asası bir yılana dönüşerek Firavun’un büyücülerini alt eder (Çıkış 7:9-12).

               •             İsa, öğrencilerine bilgelik öğütlerken şunu söyler: “Bakın, sizi kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum: Yılanlar gibi bilge, güvercinler gibi saf olun!” (Matta 10:16).

Bu, yılanın sadece kötü değil, bilgelikle de ilişkilendirildiğini gösterir.

2. KUR’AN’DA YILAN VE ŞEYTAN İLİŞKİSİ

Kur’an’da yılan doğrudan bir figür olarak geçmese de, Şeytan’ın insanı kandırması Tevrat’taki anlatıya benzer:

               •             “Derken şeytan, onların ayaklarını oradan kaydırdı ve kendilerini içinde bulundukları nimetten çıkardı.” (Bakara 2:36).

Ancak İslam’da yılan, lanetlenmiş bir figür olmaktan çok, bir yaratık olarak ele alınır. Hatta hadislerde yılanların cinlerle bağlantılı olabileceği de söylenmiştir.

Musa’nın kıssasında yine bir asa yılana dönüşür:

               •             “Musa asasını yere attı, birden o, hızla hareket eden bir yılan oldu.” (Neml 27:10).

Bu anlatılar, yılanın Tanrı’nın bir mucizesi olarak da karşımıza çıkabileceğini gösterir.

HİNT MİTOLOJİSİ VE NAGALAR

Hindu kutsal metinleri olan Veda’lar ve Puranalar, Naga adı verilen yarı ilahi yılan-insan varlıklardan bahseder.

               •             Naga’lar, koruyucu ruhlar ve bilgelik taşıyıcılarıdır.

               •             Vishnu’nun yılanı Şeşa, evreni destekleyen varlıktır.

               •             Samudra Manthan (Süt Okyanusu’nun Çalkalanması) efsanesinde, yılan Vasuki, tanrılar ve iblisler tarafından kullanılır ve ölümsüzlük iksiri ortaya çıkar.

Hint geleneğinde yılan, ruhani yükselişin ve Kundalini enerjisinin de sembolüdür.

MEZOAMERİKA’DA YILAN TANRILARI

Aztekler, Toltekler ve Mayalar için Quetzalcoatl, “tüylü yılan” tanrısı, bilgelik ve medeniyetin öğreticisidir.

               •             Matematik, astronomi ve şifa bilgilerini insanlara öğretmiştir.

               •             Gökyüzünden geldiği ve bir gün geri döneceği inancı, Hristiyanlıktaki İsa’nın dönüşü inancına benzer.

Aynı figür, Mayalar’da Kukulkan, İnka’larda Viracocha olarak bilinir.

MISIR’DA YILAN VE ÖLÜMSÜZLÜK

Antik Mısır’da yılanlar, hem koruyucu hem de tehlikeli varlıklar olarak görülürdü.

               •             Uraeus, firavunların alınlarında taşıdığı kobra sembolüydü ve ilahi güç anlamına gelirdi.

               •             Apophis, karanlık kaosun yılanıydı ve her gece Ra ile savaşırdı.

Bu, yılanın güç ve bilgelik ile kaos ve yıkım arasında gidip gelen bir sembol olduğunu gösteriyor.

DRUİDLER VE YILAN SEMBOLİZMİ

Kelt rahipleri olan Druidler, doğayla uyum içinde yaşayan ve yılan bilgeliği’ne sahip olduklarına inanılan rahiplerdir.

               •             Druid kelimesi, Proto-Hint-Avrupa dilinde “bilge meşe” anlamına gelir, ancak bazı ezoterik kaynaklar bunu “bilgelik yılanı” olarak da yorumlar.

               •             Druidlerin tapınakları, genellikle yılana benzeyen spiral şeklindeki taş dizilimleriyle süslenirdi.

               •             Merlin’in hikâyesinde, “yılanların bilgeliği”nden bahsedilir.

Tüm bunlar, Druid rahiplerinin yılan sembolizmini, Atlantis ve yer altı bilgelik öğretileriyle ilişkilendirmiş olabileceğini düşündürmektedir.

ATLANTİS VE YER ALTI HALKLARI: AGARTA VE SHAMBALA BAĞLANTISI

Ezoterik kaynaklara göre, Atlantis rahipleri, yılan sembolünü gizli öğretileri saklamak için kullanıyordu.

Atlantis’in yok olmasından sonra bilge rahiplerin dünya yüzeyinden çekildiği ve yeraltına yerleştiği anlatılır.

Bu yeraltı şehirleri:

               •             Tibet geleneğinde Shambala,

               •             Hindu ve Budist geleneklerinde Agartha,

               •             Batı ezoterizminde Yeraltı Krallığı olarak bilinir.

Bazı teorilere göre, yılan-insanlar ya da bilge varlıklar, Atlantis felaketinden sonra bu gizli dünyalara çekilmiş olabilir.

Tibet manastırları, “Nagalar”ın hâlâ var olduğunu iddia eder.

Bu anlatılar, Anunnakilerin yeryüzünden çekildikten sonra bilgiye erişimin ancak “yer altı halkları” aracılığıyla sağlanabileceği fikriyle örtüşmektedir.

Şahmaran

 Bilgeliğini yer altında koruyan yılan kraliçesidir.

Şahmaran efsanesi, Anadolu’nun en kadim mitlerinden biridir. Yarı insan, yarı yılan bir varlık olan Şahmaran, mağaralarda saklanır ve bilgeliğiyle tanınır.

Efsaneye göre: Şahmaran, insanoğluna şifa veren bir varlıktır ve bilgeliğin koruyucusudur. Onun sırrını öğrenen bir kişi, bilgeliğe erişebilir ama bu bilgi sıradan insanlar için tehlikeli olabilir.

Bu anlatılar, belki de kaybolan bir medeniyetin temsilcilerinin geride bıraktığı izlerdir.

YILAN VE TIBBİ BİLİMİN KÖKENİ: ŞİFA VE ÖLÜMSÜZLÜK ARASINDAKİ SIRLAR

Bugün tıbbın sembolü olan Asklepios Asası ve Caduceus, yılan figürüyle özdeşleşmiştir.

               •             Mısır’da Thoth, tıbbın ve bilimin tanrısı olarak yılan sembolüyle ilişkilidir.

               •             Sümer’de Enki, şifa ve su tanrısı olarak görülür.

               •             Şahmaran’ın efsanesi, şifanın sırrının yılan bilgeliğinde saklı olduğunu anlatır.

Bu bilgiler, yılanın tıp ve ezoterik geleneklerde hem zehir hem de panzehir olarak görüldüğünü gösterir.

EZOTERİK GELENEKLER VE İNSANIN YARATILIŞINA DAİR ALTERNATİF YORUMLAR

Ezoterik öğretiler, insanın yaratılışıyla ilgili farklı bir bakış açısı sunar:

•             İnsan, ilahi bir varlık tarafından genetik olarak değiştirilmiş bir tür olabilir mi?

•             Bilgi ağacı, aslında DNA’nın değiştirilmesini simgeleyen bir metafor olabilir mi?

•             Atlantis sonrası bilgeler, yeraltına çekilerek Şahmaran ve Nagalar gibi figürlerle mi anlatıldı?

Bu soruların kesin cevaplarını bilemiyoruz, ancak yılan sembolünün mitolojilerde ve genetik bilimde taşıdığı şifreler, insanlığın kökenleri hakkında çok daha derin anlamlar taşıyor olabilir.

SONUÇ: YILANIN GERÇEK ANLAMI NE?

DNA’nın çift sarmal yapısı, ezoterik geleneklerdeki yılan sembolizmiyle örtüşmektedir.

Yılan, tarih boyunca iki farklı anlam taşımıştır:

               1.           Bilgelik, ölümsüzlük ve şifa sembolü (Enki, Nagalar, Quetzalcoatl, Şahmaran, Druidler).

               2.           Aldatma, kaos ve lanet sembolü (Cennetten kovulma, Apophis, Şeytan).

Ezoterik gelenekler, bu iki anlamın aslında aynı madalyonun iki yüzü olduğunu savunur. Bilgiye erişmek, hem bir nimet hem de bir lanet olabilir.

Atlantis sonrası yeraltına çekildiği söylenen bilge varlıklar gerçekten var mıydı? Anunnakiler, Nagalar ve Şahmaran aynı kaynağa mı dayanıyor?

Acaba ezoterik öğretilerde yılanın bir “şeytan” olarak değil de bir “bilgelik kaynağı” olarak sunulması, bizden saklanan bir sırrı mı işaret ediyor?

Belki de bazı bilgiler, ancak “gerçek arayışçılar” için açılmak üzere saklanmıştır.

KAYNAKÇA

               1.           Kramer, Samuel Noah. Sümer Mitolojisi ve Medeniyetin Doğuşu, 1956.

               2.           Sitchin, Zecharia. On İkinci Gezegen, 1976.

               3.           Ellen Lloyd. Efsanevi Zamanların Sesleri, 2009.

               4.           Popol Vuh, Çev. Peder Ximenez, 17. yy.

               5.           Eski Ahit ve Yeni Ahit, Tekvin, Matta.

               6.           Kur’an-ı Kerim, Bakara, Neml.

               7.           Hancock, Graham. Tanrıların Parmak İzleri, 1995.

               8.           Blavatsky, H.P. Gizli Öğreti, 1888.

               9.           Bailey, Alice A. Şambala’nın Kaderi, 1949.

               10.        Lévi, Eliphas. Büyünün Tarihi, 1856

İlgili Haberler

Gizli Sırlar Öğretisi / Ergun Candan

okuryazarkitaplar

Merhamet Kıvılcımı

okuryazarkitaplar

Manolya

BEYZA GÜL AYTEKİN

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...