Yazar Bike S. Demirkız
“Eğer yalnızca 3, 6 ve 9’un muhteşemliğini bilseydiniz, evrenin anahtarını elinizde tutardınız.” – Nikola Tesla
Tesla’nın adı, modern bilimin en parlak yıldızlarından biri olarak anılır. Ancak onun mirası yalnızca elektrik motorları ya da kablosuz enerji deneylerinden ibaret değildir. Tesla, evrenin matematiksel ve ruhsal yapısını sezmiş bir vizyonerdir. Ve bu sezginin merkezinde üç basit sayı yer almaktaydı: 3, 6 ve 9.
Kozmosun Dilindeki Üç Nota
İnsanoğlu sayıların gizemini anlamaya çalışırken bazı sayıların diğerlerinden daha fazla yankı uyandırdığını fark etmişti. 3, 6 ve 9 da bu özel sayılardan. Çünkü onlar yalnızca matematiksel işaretler değil, varoluşun titreşimsel kodları olarak kabul edilmiştir.
- 3, doğuşun ilk ifadesidir. Doğa üçlü formüllerle konuşur: geçmiş–şimdi–gelecek, zihin–beden–ruh, doğum–yaşam–ölüm. Bu, yaratılışın üçgenidir.
- 6, karşıtlıkların dengesidir. Işık ve karanlık, erkek ve kadın, madde ve antimadde… Altı, kutupları bir araya getirir ve armoni yaratır.
- 9, döngünün yöneticisidir. O, döngünün parçası değil, döngüyü düzenleyen enerjidir. Bilincin, gözlemcinin, evrensel aklın sembolüdür.
Tesla’nın dediği gibi bu sayılar yalnızca rakam değil, evrenin kozmik akorlarıdır.
Matematikteki İşaretler
Bir çemberi düşünün, 360 derece, 3+6+0=9.
Yarısı 180 derece → 1+8+0=9.
Çeyreği 90 derece → 9+0=9.
Ne yaparsanız yapın, çemberin bölünmeleri hep 9’a çıkar. Çember, bütünlüğün sembolü değil midir? İşte tam merkezinde 9 vardır.
Bir başka gizem: sayıların ikiye katlanma döngüsü. 2 → 4 → 8 → 16 (1+6=7) → 32 (3+2=5) → 64 (6+4=10, 1+0=1) … Sonsuza dek süren bir döngü oluşur: 1-2-4-8-7-5. Ama dikkat edin: 3, 6 ve 9 bu döngünün dışında kalır. Onlar, oyunun kurucuları, yöneticileridir.
Bu matematiksel örüntüler bir tesadüf mü? Yoksa evrenin işleyen algoritmasının ipuçları mıdır?
Titreşim, Frekans, Enerji
Tesla’nın evren hakkındaki en ünlü sözlerinden biri şudur:
“Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim üzerine düşünün.”
Bu yalnızca şiirsel bir cümle değildir. Hermetik öğretilerden modern fiziğe uzanan bir gerçeği dile getirir: Her şey titreşir. Atomlar, dalgalar, galaksiler… Hepsi bir ritme sahiptir.
İşte 3-6-9 bu ritmin temel frekanslarıdır. Onlar evrenin akort sistemindeki üç ana tel gibidir.
Tesla’nın Yaşamındaki Sırlar
Tesla’nın günlük alışkanlıkları bu sırrın onun yaşamına nasıl nüfuz ettiğini gösterir. Bir binaya girmeden önce üç kez dolaşır, masasında 18 peçete kullanır, oda numaralarının 3’e bölünebilmesine özen gösterirdi. Çoğu kişi bunu “takıntı” diye küçümser. Oysa Tesla, kendini evrenin uyumlu titreşimine göre ayarlamaktadır.
Onun gözünde bu sayılar, rastgele rakamlar değil; kozmik pusulalardır.
Ezoterik ve Felsefi Bağlantılar
Kadim uygarlıkların mirasına bakın: piramitlerin geometrisi, kutsal metinlerdeki üçlüler, doğanın simetrileri… Hepsi 3-6-9’un yankısını taşır.
- Taoizm’de Yin ve Yang’ın birleşiminden doğan üçüncü ilke.
- Hermetizm’de “Üçlü Bilgelik.”
- Hint düşüncesinde Trimurti (Brahma–Vişnu–Şiva).
- Hristiyanlıktaki Kutsal Teslis.
Her kültür, evrenin dokusunu üçlü uyumla ifade eder. Tesla’nın sezgisi, işte bu ezeli hakikatin modern bir yansımasıdır.
3-6-9: Evrenin Hatırlattığı Kod
Bilim bize her şeyi ölçülebilir kılmaya çalışır. Ancak bazı sırlar, yalnızca sezgi ve sembolle anlaşılır. 3-6-9 da böyledir. Onlar sayı değildir yalnızca. Onlar evrenin hafızasıdır.
Her çemberde, her spiral galakside, DNA’nın çift sarmalında, doğanın ritminde bu üç nota yankılanır. Tesla bunu görmüş, buna dokunmuş, bununla yaşamıştır.
Son Olarak;
Belki bilim bir gün 3-6-9’un ardındaki sırrı formüllerle açıklayacak. Belki de onlar, sonsuza dek sezginin ve ezoterik bilgeliklerin sembolü olarak kalacak. Ama bir şey kesin: Bu sayılar, evrenin bize fısıldadığı bir şarkıdır.
Bir dahaki sefere saat 3:36’yı gördüğünüzde, ya da karşınıza dokuzla biten bir sayı çıktığında… Kulak verin. Belki evren size aynı melodiyi hatırlatıyordur:
3… 6… 9…




1 Yorum
Hocam emeğinize sağlık. Çok ilgilendiğim ve uygulama alanımda olan bir meseleyi ele almışsınız. Tebrik ederim öncelikle. Yalnız şöyle bir durum var; başta alıntıladığınız sözün Tesla’ya ait olmadığı iddia ediliyor. Öyle bir kaynak bulamadım ve bir yorum olduğunu düşünüyorum sadece.