Neşe Kazan
Hıdırellez, benim çocukluğuma halamla kazınmış.
Gül Dalı, Bahar Bayramı, Şamanizm, İslamizm…
Hakkında ne anlatılırsa anlatılsın, ben severdim onun o masum kutlamalarını.
Evimizin ön ciheti, zaten gül bahçesi.
Halam geceden çaput bağlamış.
Ne gam…
Benim derdim akşam.
Bir çıkmaz sokak, bir mahalle bizde. Tüm gün geceye odaklanmış. Halam sofrasını yine donatmış.
Bayram dediğin de baş köşede…
Yenilip içildikten sonra teknolojiyle tanışmamış ellerin, üç gözlü tüpgaz ocağı üzerinde kaynayan suda yıkadığı bulaşıklar benim el atmamla durulanarak bulaşık sepetine yerleştirildikten sonra bitiverirdi.Hava iyice karardıktan sonra mahallenin ortasındaki sahipsiz kocaman arazide yakılırdı ateş. Biz otomobil tekerleğinin eskimediği veya yakmaya kıyılmadığı zamanların çocuklarıydık.
Bodrumumuzdan kıştan arda kalan odunlar dökülürdü orta yere.
Ateş körüklenir de körüklenirdi.
Etrafımızda ne şaman adeti diyen bir yobaz ne de keyfimizi kaçıracak bir bölünmüşlük vardı. Büyüklerin bizlere yansıtmadığı hüzünleri ama paylaştığı mutlulukları ganiydi.
Mahallede apartman yoktu. Bütün evlerin kapıları açılır, çoluk çocuk dışarı saçılırdı.
Siyah beyaz film karesi gibiydi çocuksu kahkahalarımız.
Erkek çocuklar bayılırdı ateşten atlamaya. Bizler korkardık ama yılmazdık. İnatçıydık. Anlamazlar zannederdik ama ateş hovunu aldı mı, sıra bize gelirdi. İnanılmaz keyifliydi.
Şimdi nasıl bir duygu diye düşündüğümde, başarmakla alakalıydı diyebilirim. Güce meydan okumak gibi bir şey. Tehlikeye atılmak ve darbe almadan kurtulmak gibi…
Mitolojide onlarca ateş tanrısı varken, o Tanrılara meydan okumak gibi…
Güç bende dercesine…
Böyleydi…
Böyle geçti…
Bugün gül dalına dilek bağlamadım. Zaten hiç bağlamamıştım.
Dizim de berbat. Atlamak için ateşin sönmesini beklemem lazım.
Artık sen de yoksun halam.
İnsanlar bir garip.
O ateşi yaksam, aforoz edecek kıvamdalar.
Oysa bir parça mutluluk bulaşıcıdır herkese yeter.
Bilmiyorlar.
Gelenek, mitoloji ve dini birbirine karıştırmışlar, debelenip duruyorlar.
Kendi karamsarlıklarının suçunu bile Yaradana yüklüyorlar.
