Rüveyda SIRALI
İsterseniz Konya’ya gezi düzenleme sebebimiz ile başlayalım. Şehit ve Gazi ailelerimiz ile geçtiğimiz ay hasbihal etmek için toplandığımız zaman şehit annesi Zahide Teyze özel olarak benimle görüşmek isteyerek hacca gitmek istediğini ancak yürüme güçlüğü olduğu için bundan sonra gidemeyeceğini onun yerine ölmeden Konya’ya Hz. Mevlana’yı ziyaret etmek istediğini söyledi.
Sonrasında Sosyal Hizmetler Şube Müdürümüz ve bir şehit kızı olan Rabia Hanım‘ın yaptığı çalışma ile program detaylarımız belli oldu.
Gezi ile ilgili beni en çok etkileyen mekanlardan biri İspanya gezisinde görmüş olduğum Cordoba Camii’ni hatırlatan sırtlarında çuvallar ile toprak taşınarak yüksek bir yer oluşturulan, antik kentlerden getirilen tapınak sütunları ile yapılan Mevlana’nın ayak izlerinin bulunduğu ve Mevlana’nın dualarının arşa yükseldiği hala kollektif bilince hizmet etmeye devam eden Alaeddin Keykubat Camii oldu. Sadece çinilerle çevrili minberini ve sütunları görmek için bile buraya gelmeye değer.
Konya gezimiz hayallerimin ötesine taşıyan ve görmeyi beklemediğim çok güzel kelebeklerin ve tropikal bitkilerin yaşadığı bir botanik bahçe ile tanışmama da sebep oldu. Burada gördüklerimi sizlerle özellikle paylaşma gereği duyuyorum. Çünkü ülkemizde ender bulunan çoğumuzun haberinin bile olmadığı bir gezi alanı. Çocuklarımızın hayal dünyasını gerçeğe taşıyacak bir mekan. Burada camlar dahi kelebeklerin yönlerini belirlemelerine göre dizayn edilmiş. Yalnız ortam nemli ve biraz da sıcak diyebilirim. Ayrıca gezi güzergahı tek yön olarak düzenlenmiş durumda.
Burası Kostarika, Kenya , Filipinler gibi tropikal iklimlerden getirilen koza halinde gelen kelebeklere ev sahipliği yapmakla kalmıyor içerisinde böcek müzesini de görmek mümkün. Ben bu parkın hemen hemen aynı konseptini Washington Dc’de meclis binasının yakınında gördüğüm için içeri girer girmez buraya bir yakınlık hissettim. Hatta üzerine bir de kelebekler eklenince mekana hayran kaldım. Kendinizi adeta etrafınızda uçan kelebekler ile bir bilim kurgu filminin içerisinde hissediyorsunuz. Yolunuz düşerse gidin demek istemiyorum, yolunuzu özellikle buraya düşürün diyorum. Ha bir de kelebeklerin ömrü 1 gün inanışı bir efsane imiş.. Türlerine göre kelebeklerin 1 hafta ila 1 yıl arasında değişen yaşam süreleri varmış. Öyleyse yerine gelmişken Hz. Mevlana’nın sözünü anmadan da geçmeyelim.
“Bir kelebeğin ömrü kadardır hayat; ne kırmaya gelir, ne de kırılmaya.”
Alaeddin Keykubat Tepesi ve Camii, Hz. Mevlana ziyareti, Atatürk Müzesi, Meram bağlarında öğlen yemeği, Kelebekler Vadisi ile Sille Rum Köyü… Gezi güzergahından oluşan programımızı, Konya Emniyet Müdürümüzün eşi Gül Hanım’ın içten ve sıcak ev sahipliği eşliğinde yediğimiz akşam yemeği sonrası geride bırakılan güzel anılar ile birlikte yola çıkarak neticelendirdik.
Böylece Zahide Teyzem sayesinde hepimiz Konya’yı ve Mevlana Hazretleri’nin mekanını ziyaret etmiş olduk. Ayrıca hac ziyaretine gidecek olan hacı adaylarının öncesinde gelerek Mevlana hazretlerinin mekanında dua ettiklerine de şahit olduk.
Konya Emniyet Müdürlüğü’müze, Şehit ailelerine ve Kütahya Emniyet Müdürlüğü’nde bize destek olan bütün meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
1 Yorum
Kelebekler vadisi mutlaka görmek istediğim bir yer inşallah gideceğim.Yazı için de teşekkürler ????