Hakan Sağsöz ve M.Aydın Ketani
Tarihçe
Tarih boyunca insanoğlu transplantasyon düşüncesi üzerine yoğunlaşmış olup sfenksler ve deniz kızları mitolojide birer zenotransplantasyon örneği olarak yerini almıştır. Mitolojide, ateşi Olimpos dağındaki, tanrılardan çalarak insanlığa hediye eden ve bunun üzerine Zeus tarafından cezalandırılan Prometheus’un hikayesi de buna bir örnektir. Hikayede, Zeus tarafından Kafkas (Kaf) dağında bir kayaya bağlanan ve karaciğeri her gün bir kartal tarafından yenilmesi şeklinde bir cezaya çarptırılan Prometheus’un karaciğeri her gün kendisini yenilemiştir. Bu hikayede anlatılan karaciğer hücrelerinin rejenerasyon yeteneği kök hücre kavramına ortaya atan ilk hikayedir. Asırlar sonra bu transplantasyon düşüncesi ve teknolojisi, tubbi bir profesyonelin eline geçerek klasik edebiyatın bir uç örneğini oluşturacak şekilde Mary Shelley’in Frankenstein romanına konu olmuştur (1,2) Bunları takibende,
-1959-IVF yöntemi ile ilk hayvan (tavşan) üretildi.
1968-Edwards ve Bavister ilk insan ovumunu in vitro olarak fertilize ettiler.
-1978-Ilk IVF bebek İngiltere’de doğdu.
1981-Evans ve Kaufman fare embriyonik kök hücrelerini elde ettiler
1996-Rhesus maymunlarının embriyonik kök hücreleri elde edildi.
-1998-Thomson ve arkadaşları ilk insan embriyonik kök hücresini elde ettiler
2000-Insan embriyonik kök hücresinin pluripotent olduğu anlaşıldı (3).
-2001: Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush, kök hücre çalışmalarına kısıth bir bütçe ayrılmasına ve sadece o güne kadar tüp bebek yöntemlerinden artan embriyolarla çalışma yapılmasına izin verdi (4)
2004 Güney Koreli bilim adamları 30 insan embriyosunu klonlamış ve blastosist aşamasına kadar getirmiş, ancak bu embryolardan sadece 1 tanesinden kök hücre elde edebilmişlerdir (4)
Kök hücrelerinin kullanım alanları
Canlılarda önemli görevleri yerine getiren beyin, kalp, karaciğer gibi organlar ciddi hasarlar gördüklerinde doğal biçimde yenilenemezler. Kök hücreler bölünebilme ve farklılaşma yeteneğine sahip olduğu için hastalık veya yaralanma sonucu hasar gören organ ve dokuların yenilenmesinde kullanılabilirler. araştırmacılar organ naklinin yerini alabilecek ve organ Günümüzde nakli olanağı olmayan hastalar için kullanılabilecek kök hücre tedavisi ile ilgili çalışmalar yapmaktadırlar. Kalp kasının yenilenmesi, diyabet, romatizma grubundaki hastalıklar, sinir sistemi hastalıkları (Parkinson, Alzheimer), sinir sistemi ve omurilik yaralanmaları, karaciğer hasarları gibi bozukluklarda kullanılmaktadır. Klinik olarak, ortopedik kusurlar, kısırlık gibi bazı rahatsızlıklar ve deri hastalıklarında da kök hücre tedavisi daha fazla kullanılmaktadır (19,20).
Bu makalenin tamamını aşağıdaki link adresinden okuyabilirsiniz.
Sağsöz, H., & Ketani, M. A. (2008). Kök hücreler. Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, (2), 29-33.