2025 Nobel Edebiyat Ödülü László Krasznahorkai’ye Verildiİsveç Akademisi, 2025 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Macar yazar László Krasznahorkai’ye layık gördü. Akademi, ödülün gerekçesini “kıyametvari bir dehşetin ortasında bile sanatın gücünü yeniden teyit eden, etkileyici ve vizyoner bir külliyat” sözleriyle açıkladı.
“Kıyametin Ustası” olarak Anılan Bir Yazar
1954 yılında Macaristan’ın Romanya sınırındaki Gyula kasabasında doğan Krasznahorkai, Budapeşte Üniversitesi’nde dil, edebiyat ve hukuk eğitimi aldı. Edebiyat sahnesine, 1985’te yayımlanan ilk romanı “Şeytan Tangosu” ile çıktı. Bu yapıt, hem Macar edebiyatının modern klasikleri arasına girdi hem de Béla Tarr’ın yönetmenliğinde çekilen yedi buçuk saatlik siyah beyaz filmiyle (1994) sinema tarihinde iz bıraktı.
Krasznahorkai, sonraki eserlerinde ülkesinin sınırlarını aşarak insanlığın varoluş sancılarını, yıkım ve kurtuluş arayışını anlattı. “Direnişin Melankolisi” (1993), “Savaş ve Savaş” (1999) ve “Seiobo Orada, Aşağıdaydı” (2008) yazarın uluslararası alanda en çok ses getiren yapıtları arasında yer alıyor.
Eserlerinde kıyamet metaforlarını, bireyin yalnızlığı ve dünyanın çöküşünü lirik bir dil ve yoğun bir anlatımla işleyen yazar, eleştirmenlerce “kıyametin ustası” olarak anılıyor. Ayrıca, “Karanlık Armoniler”, “Torino Atı” ve “Kárhozat” gibi filmlerin senaryosuna da imza atarak sinemayla güçlü bir bağ kurdu.
Uluslararası Başarılar
2015 yılında Man Booker Uluslararası Ödülü’nü kazanarak bu ödüle layık görülen ilk Macar yazar olan Krasznahorkai, son yıllarda edebiyat dünyasında en özgün anlatı evrenlerinden birini kuran isimlerden biri olarak kabul ediliyor.
Nobel’in Mirası
1896’da ölen İsveçli mucit Alfred Nobel’in vasiyetiyle 1901 yılından bu yana verilen Nobel Ödülleri, insanlığa katkı sağlayan kişi ve kurumları onurlandırıyor. Fizik, kimya, tıp, barış ve edebiyat dallarında verilen ödüllere 1969’da ekonomi dalı da eklendi.
Nobel Ödülleri, her yıl Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta düzenlenen törenle sahiplerine takdim ediliyor.
Editör Notu
Krasznahorkai’nin dili, zamanın içinden akan bir nehir gibi ağır ama derin… Onun romanlarında dünya, sessizce çökerken bile insanın anlam arayışı sürer. Bu yılki Nobel kararı, sadece bir yazarın başarısını değil, edebiyatın hâlâ insanlığın vicdanı olabileceğini de hatırlatıyor.