12.2 C
İstanbul
Pazartesi, May 13, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Kardelen'in MitleriAntik-AMitoloji

Güneşin Asi Çocuğu Phaeton

Yunan Mitolojisin’de Phaeton’un öyküsü, Romalı şair Ovidius’un Dönüşümler eserinde uzun uzun anlatılır.

Phaeton güneş tanrısının oğludur. Ancak arkadaşları, babasını hiç görmemiş Phaeton ile alay ederler ve annesinin yalanlarına inanmamasını söylerler. Phaeton gururu incinmiş bir halde eve gelir ve annesine olan biteni anlatır. Annesi babasının evinin çok da uzakta olmadığını bu yüzden isterse onunla tanışabileceğini söyler ve Phaeton’u Güneş Tanrısının sarayına gönderir.

Phaeton sarayın ihtişamı karşısında afallar ve sonunda onu tanıyan ve gözetleyen babası ile tanışır. Güneş Tanrısı çocuğu ikna edebilmek için Styx Nehri üzerine ant içerek ne isterse Phaeton için yapacağına söz verir. Styx Nehri üzerine yemin etmek bağlayıcıdır. Yeminini bozan tanrı on sene boyunca taşlaşır ve on sene boyunca da tanrıların şölenlerine davet edielmez. Bu yüzden Güneş Tanrısı istemeden büyük bir hata yapmış olur. 

Phaeton babasının arabasını kullanmayı yani güneşi gökyüzünde taşımayı ister. İstediği oldukça imkansız bir dilek olmasına rağmen Güneş Tanrısı yemini yüzünden kabul etmek zorunda kalır. Phaeton’u önce vazgeçirmeye çalışır ama nafile bir çaba olur. Bunun üzerine atları kontrol etmenin ne kadar güç olduğundan bahseder. Eğer yeryüzüne yakın uçarsa dünyayı, yüksek uçarsa semayı yakacaktır. Bu yüzden rotasından sapmamasını tavsiye eder.

Phaeton heyecan içinde arabaya biner. Babası kutsal yağla çocuğun yüzünü ovalar ve ona taç takar. Artık Gece sarayına girmiştir ve sıra Phaeton’dadır. Tabi tahmin edileceği üzere Phaeton arabayı yönetemez ve dünyaya yakın uçar. Bu yüzden yeryüzü alev alır, sular çekilmeye başlar ve sıcaklık yüzünden her şey küle döner. Yeryüzü tanrıları Toprak Ana ve denizlerin tanrısı Poseidon bile huzurlu evlerinden çığlıklar atarak Zeus’a haber verirler. Zeus’un yapabileceği başka bir şey yoktur. Phaeton’u yıldırımları ile vurarak öldürür.

Çocuğun ölü bedeni yeryüzüne düştüğünde,onun için bir mezar yaparlar ve mezar taşına şöyle yazarlar:

“BURADA PHAETON YATIYOR. BABASININ ARABASININ SÜRÜCÜSÜ ONU DİZGİNLEYEMESE BİLE YİNE DE BÜYÜK BİR ŞEYE KALKIŞIP DÜŞTÜ.”

Anlatılanlara göre Güneş Tanrısı o kadar üzülmüştür ki bir gün boyunca hiç yüzünü göstermemiştir. Annesi ise kederle deli divane olmuş ve oğlunu bulmak için bütün dünyayı baştan sona dolaştıktan sonra onun için yapılan mezarı bulmuş ve gözyaşları içinde oğlunu bağrına basmıştır.

Peki bu öykü bize ne anlatır? Gözümüzü yükseklere dikmemeyi mi? Bir anlık hezeyana kapılıp başımızdan aşkın işlere kalkışmamayı mı? Ya da tutmak istemeyeceğimiz sözler vermemeyi mi? Phaeton’ın hikayesi binlerce yıldan günümüze akıp gelmiştir ve gençlik ateşi ile kendimizi riske atmamız konusunda bizi uyarır.

Rubens, bu ünlü öyküyü “Phaeton’un Düşüşü” adlı eserinde konu almıştır. Resimde arabasından düşen Phaeton sağ alttadır.

İlgili Haberler

Yazı Dizisi – Ortadoğu’nun Bilinçaltı, Baal

Şeyda Nur Özkahya

Antik Dünyanın İlk Kadın Doktoru

Kardelen Oğlakçıoğlu

Evden Çıkmadan Ziyaret Edebileceğiniz Müzeler

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...