14 C
İstanbul
Pazartesi, May 13, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Manşet

Allah Kuluna Kâfi Değil mi?

Yazan: Ayşegül ÖZŞUMLU

Etrafıma baktığım zaman içimi sızlatan manzaralara şahit oluyorum. Gelecek kaygısı duyan insanlar bil-hassa gençler ve daha çok kazanmak yahut mevcut konumunu kaybetmemek için haram-helal kavramını yok saymış, etik nedir bilmeyen insanlık… Küçük esnaftan tutun da ilmini pazarlayan ulemaya kadar bilaistisna her sınıfı bu yanlışa sürükleyen ne olabilir diye düşünüyorum. Bakara suresinin 268. Ayetinde Allah bizi uyarmıştı Şeytan bizi açlıkla, fakirlikle korkutabilirdi. Ama Allah’ın lütfu da genişti. Öyle ise biz neyi atlamıştık, nerde yanılmıştık?

Zannediyorum ki biz rızka, o rızkı bize getiren kuvvetimize aklımıza veya sebep olan kişilere sevdiklerimize fazlasıyla güvenmiştik. Bütün bunları bize lütfedeni unutmuştuk. Tevekkül…

Cihan-ara cihan içindedir arayı bilmezler,

O mahiler ki derya içindedir deryayı bilmezler.

Hayali

Tevekkül, yakin (doğru bilgi) sahiplerinin makamlarından bir makamdır. Kelime anlamına bakacak olursak vekâlet mastarından türer. Yani kişinin kendi durumunu başkasına tevkil, havale etmesidir.

Peki, kimi neye göre vekil seçeriz. Elbette vekilimiz olacak kimsede bazı özellikler olmalıdır.

Hidayetinin zirvesinde olması,

Kuvvetinin zirvesinde olması,

Fesahat ve belagatinin zirvesinde olması,

Şefkat ve merhametinin zirvesinde olması…

Anlaşılacağı üzere kul bu dört haslete Allah tan başka kimseyi daha layık bulamaz. Eğer buna iman ederse bu tevekkülde 1. makamdır ve çalışmak ile elde edilir.

İman etmek işin başı… Bunun çok delil aramaya gerek olduğunu sanmıyorum; ancak Cenabı Hakk’ın Davut A.s’a olan vahyini aktarmadan geçmek istemiyorum.

Ey Davut, herhangi bir kulum halktan yüz çevirip bana sığınır ise o kuluma gökler ve yer ehli hile yapmak istese bile ona bir çıkış yolu ihsan ederim.

Yine de hatırlatmakta fayda var. Eğer nefsinde bu hali hissetmiyorsa bunun iki sebebi olabilir. İlki, yukarıda saydığım dört hasletten birinden ötürü zafiyete uğramıştır. Diğeri galebe çalan vehimlerinden ötürü kalbi ürkmüştür.

Tevekkülde ikinci makam, kulun Allah ile olan kişinin halinin, bir çocuğun annesine karşı olan hali gibi olmasıdır. Yani ilk ve tek güvendiği annesidir. Her halükarda her daraldığında annesini istemesi, canını yakan annesi bile olsa anne diye ağlaması gibi…

Ancak bu mertebe çalışmak ile elde edilmez. Anne ile çocuk arasındaki bağ da çalışmak ile tesis edilemez. Bu mertebedekilere nimet istemeden ve müstahak olunmadan önce verilir.

“Peygamber efendimiz Kim her şeyden yüz çevirip H.z. Allah’a yönelir ise H.z. Allah her sahada ona kâfi gelir ve ummadığı bir yerden onun rızkını verir. Kim dünyaya yönelirse H.z. Allah onu dünyaya havale eder.”

Taberani

İlkadım Dergisi | Bir Mekteptir

Nefsimizde ki tevekkül eksiğini sanırım en çok rızık mevzu-bahis olduğunda hissediyoruz. Sebeplere sarılıp rızkımızın nerden geldiğini o an unutuyoruz. Kim bilir belki hırs belki yarının endişesi…

Hâlbuki Cenab-ı hak Ankebut suresi 17. Ayetinde: “Kuşkusuz Allah’ı bırakıp da taptığınız şeyler size rızık vermekten acizdirler. O zaman rızkınızı Allah’ın katında arayın. Ona kul olun, Ona şükredin, sonunda ona döneceksiniz” buyurur.

İsmail Bin Ebi Fedik rivayet ediyor: Behlül kabristanların birinde oturuyordu. Biraz sohbet ettikten sonra, piyasada fiyatlar çok yükseldi, “Allah’a dua eder misin?” dedim. Behlül: “Vallahi hiç umurumda değil. İsterse bir dane buğday bir altın olsun. Allah bizden kendisine ibadet etmemiz için söz aldı. Bize vaat ettiği rızkı vermek ona kalmış.” dedi. Elbette bir Allah dostunun gösterdiği teslimiyeti şu aciz halimizden bütünüyle göremesek de inanç ve imanımızla yani aklımızla ve gönlümüzle kendimizi Allah’a havale edebilmeliyiz. Hiç değilse buna çalışmalı ve en güzel vekili bize hatırlatacak insanlarla beraber olmalıyız.

Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi,

Kimsesiz kaldım meded ey Kimsesizler Kimsesi

                                                                              Avni (Fatih)

İlgili Haberler

Huzur Senin Yüzündür…

okuryazarkitaplar

Ercan Kesal’dan “Cebimdeki Ekmek Kırıntıları”

okuryazarkitaplar

Ziyaret

okuryazarkitaplar

1 Yorum

müge Şubat 14, 2022 at 9:30 pm

Çok güzel açıklamışsınız, tebrikler. İman en önemli eşik bu yolda, en kesiften en latife kadar. Teşekkürler…

Cevap Ver

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...