Fatıma’ya Yolculuk, dua zamanı…
Mucizelere inanır mısınız?
Hiç aklımda yokken gördüğüm bir rüyanın da esrar- ı hikmetine mazhar olarak kendimi Salazar’ın üç F’si, Futbol, Fado ve Fatima söyleminden biri olan Fatima kavramının içerisinde buldum desem hiç abartı olmaz…
Dünyanın en önemli Meryem Ana ibadethanelerinden biri olan Fatima İbadethanesi, Portekiz’in Ouerem kentine 11 kilometre ve Lizbon’a 120 kilometre uzaklıkta bulunan Fatima kentinde yer almakta.
1917 yılının 13 mayısında üç çocuk çobanın karşısına çıkan esrarengiz bir kadın devam eden 1. dünya savaşının biteceğini müjdeler. Kadın art arda sonraki iki ayın 13 ünde çocuk çobanlara tekrar görünerek onlara toplam 3 kehanette bulunur ve 13 Ekim günü için bir mucize hazırladığını ve o gün güneşe bakmalarını söyler.
Tek yaşayan çocuk olan ve diğer iki çocuğun aklına bunları sokmakla suçlanan Lucia’nın anlatımlarına göre en son 13 Ekim 1917 tarihinde görülen kutsal Maria’nın, 13 Mayıs’ta göründüğünde onlara Fatima’nın sırrı adı altında 3 sır verir. Birinci sır I. ve II. Dünya Savaşı’nın olacağı; ikinci sır SSCB’nin yıkılacağı, üçüncü sırsa dünyada bir felaketin olacağıydı.
Konu portekiz halkının ilgisini çeker ve binlerce Portekizli o gün güneşin olağanüstü hareketlerine tanıklık eder. Vatikan alınan tanık ifadeleri ile olayın gerçek bir mucize olduğunu kabul eder. Güneş mucizesi denilen bu olayı tekrarlamak adına her ayın 13’ünde toplanılarak dualar eşliğinde olay tiyatral bir ritüel halini alır. Kardinal Joseph Ratzinger 13 Mayıs 2000 tarihinde, bu felaketin 13 Mayıs 1981 tarihinde M.Ali Ağca tarafından Juan Pablo II’ye düzenlenen suikast olduğunu açıklamıştı.
İnanışa göre çocuk çobanlara görünen Hz. Meryem in ruhudur. Her yıl milyonlarca kişi hacı olmak için bu küçük kasabaya ziyarette bulunur.
3. Sır olarak kabul edilen ve Papa 2. John Paul’e yapılan tarihe Ağca suikastı olarak gecen kehanetin gerçekleşmesine sebep olan suikast kurşunu ise Hz. Meryem in heykelindeki taca yerleştirilir. İşte biz de o gün o saatte -ayın 13’ü olduğunun farkında dahi olmadan- ritüelin yapıldığı yerde kendimizi sanki oraya monte edilmiş halde bulduk.
Buradaki sır adından anlaşıldığı üzere güneş kültü ve Meryem kültü üzerinden zamanın ruhuna durumuna göre güncellenen bir süreç gibi geldi bana. Her şey niyetle başlıyor diyorsak eğer bizim başlangıcımız da Hz Meryem ve kasabaya -artık bir şehir- adını veren Hz Fatima üzerinden tüm evrensel hayat için afiyet ve mağfiret istemek olsun diyelim mi? Ben evime döndüğümde oradaki o güçlü enerjiyi kalbime pozitif bir enerji ile gömdüğümü rahatlıkla söyleyebilirim. Sevgiyle!
