Düşünmek ve düşündüklerini insanlara aktarmak uğruna bir ömrünü feda etmiştir. Hem sağ kesimin hem de sol kesimin saygısını kazanmış, derin bir bilgi birikimi olan yazar, aynı zamanda önemli bir filozoftur. Yazar ve şairliğinin yanında araştırmacı bir kişiliğe de sahiptir. Gözlerini erken yaşlarda kaybetmesi onu yazın hayatından koparamamıştır aksine daha da sarılmıştır okuryazarlığa. “Her çağda birkaç kişi düşünür, diğerleri de onların düşündüğünü düşünür.” demiştir. Birden fazla dili ana dili gibi kullanır hatta bu dillerin edebiyatına da hâkimdir. Türk aydınların Batılılaşma çabasını zavallıca bulur, onları efendisinin ilaçlarını çalıp içen ahmak bir uşağa benzetirdi. Batıcı aydınları, içinde taşıdığı aşağılık duygusu ve çeşitli alanlardaki kifayetsizliğinden dolayı körü körüne Batı’ya hayran, Batı taklitçisi kişi olarak nitelendirirdi (Mağaradakiler). Eserlerinde Doğu-Batı kültür hazinelerinin zengin ayrıntıları bulunmaktadır. Ona göre: “Yükselen bir medeniyet için kurşun işlemez bir zırh olan kader inancı, çöken bir toplum için yüklerin en ağırıdır. Bunu insanımıza reva görenlerin, inancını hayatın dışına iten bu teslimiyetin kaynağı tevekkül değil, tereddidir.” diyerek son noktayı koyar.
“Kıta’ları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik.
Kelleler damlardı kılıcımızdan.
Bir biz vardık cihanda, bir de küffar…
Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları.
İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu.
Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, ‘Ben Avrupalıyım’ demeye başladı,
‘Asya bir cüzzamlılar diyarıdır.’ Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara ve kulağına: ‘Hayır delikanlı’, diye fısıldadılar, ‘sen bir az-gelişmişsin.’ ve Hristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir ‘nişan-ı zişan’ gibi gururla benimsedi aydınlarımız.”
Bütün hayatı kitap olan, hayatı boyunca okuyup yazan, çevirileri ile farklı bir dünyalara açılan Meriç, bu edimleri çocukları, eşi ve öğrencilerinin desteğiyle yerine getirebilmiştir. Başta kızı Ümit Meriç olmak üzere etrafındakiler düzenli olarak yazara kitap okumuşlar ve dikte ettiklerini yazıya dökmüşlerdir. Görememenin eksikliğini hissettirmemişlerdir. Edebiyat dünyasının en önde gelen düşünürleri arasında yer almıştır.
Editör – Nuray Balcı
Yazarın Kitabı



