Efsaneler, masallar, hikayeler, türküler ve ninniler bir ulusun kültürünü yansıtan ve nesilden nesile taşıyan önemli unsurlardır. Bunlar ulusların kaderini değiştiren olayların yüzyıllarca zihinlerde canlı kalmasını sağladıkları gibi, aktardıkları dersler ile de halkların bilinçlenmesini sağlarlar. Bazen de pozitif bilimlerle açıklanamayan olayları ve halkın nezdinde değerli olan ilkleri, mitolojik öğeler ile olağanüstü hale getirme eve mümkün mertebe yayma amacını güderler. Her ülkenin ortak milli değerleri olabilecekler gibi, belli bir bölge veya kente de ait olabilirler. Efsane ,bu kültür unsurlarının en ilgincidir. Bu yazımda sizlere, doğduğum ve yaşadığım şehir olan Tekirdağ ile ilgili 3 efsaneden bahsedeceğim. Keyifli okumalar.
1-Karacakılavuz Efsanesi
Bahsedeceğim ilk efsane, Karacakılavuz köyü ile ilgili. Tekirdağ’ın Karacakılavuz Köyünü Bulgaristan’dan göç eden 82 muhacir kurmuş. Bu 82 kişi 10 aileyi meydana getiriyormuş. Anavatana geçiş yaptıktan sonra yerleşecek bir yer aramaya başlamışlar. Bu arayışları sırasında bir karaca onlara kılavuzluk yapmış.En sonunda bugün köyün olduğu mevkiye ulaştıklarında, burasının tam aradıkları yer olduğuna karar vermişler. Yerleşkelerine isim ararlarken, kendilerine öncülük eden karacayı onurlandırmayı ve ona bir nevi teşekkür etmek için ismin Karacakılavuz olmasına karar vermişler. Böylecek köyün ismi o günden bugüne Karacakılavuz olmuş.
2-Bardaklı Baba Efsanesi
Bu efsane Tekirdağ’ın Karaevli Köyünde geçiyor.Günlerden bir gün,Karaevli Köyünde cereyan eden bir savaşın ortasında, elindeki bir çanakla savaştan ve susuzluktan bitap düşmüş askerlere su dağıtan Karaevli isminde bir adam ortaya çıkmış. Yalnız elinde tuttuğu çanak, öyle basit bir çanak değilmiş. İçindeki su hiç bitmiyormuş. Bu mucize savaş esnasında askerlere moral kaynağı olmuş. Lakin bu yardımsever mucizevi adamın sonu trajik olmuş. Su dağıtırken bir düşman askeri bir kılıç darbesiyle kafasını kesmiş. Bir süre sonra görenlerin gözlerini fal taşı gibi açan acayip olay cereyan etmiş. Başı kopan Karaevli kopan başını yerden almış ve bir süre yürüdükten sonra yığılmış. Düştüğü yere bir türbe yapılmış ve kendisi Bardaklı Baba olarak anılmış.
3- Sarı Kız Efsanesi
Bahsedeceğim son efsane Sarı Kız Efsanesi. Uzun yıllar önce Tekirdağ’da sarı kız isminde genç bir kız ninesiyle beraber bir mağarada yaşarmış. Çok sevdikleri bir keçileri varmış. Bir memesinden bal,bir memesinden süt akarmış. Günlerden bir gün sarı kız keçiyi sağmaya gittiğinde korkunç bir ses duymuş: ” Haykırarak mı geleyim, yoksa kükreyerek mi geleyim ?” tabi kız çok korkmuş ve ninesinin yanında koşmuş. Olayı anlattığında ninesi :” Keşke haykırarak gel deseydin ! ” demiş. Sarı kız ertesi gün gittiğinde aynı sesi duymuş ve bu kez haykırarak gel demiş . O esnada büyük bir gürültü kopmuş ve kız kaybolmuş. Bir diğer anlatıma göreyse, sarı kız evlenmek üzere olan genç bir kızmış.Düğününden kısa bir süre önce ölmüş. Çevrede yaşananların rüyasına girerek mezarının bulunmasını istemiş. Mezarı bulunmuş ve zaman içerisinde bir dilek dileme,adak adama makamına dönüşmüş. Sarı kızın hala civardan geçen kişilere zaman zaman göründüğü ile ilgili anlatımlar mevcut.
Sarı Kız’ın mezarı başında çektiğim bu videoya göz atabilirsiniz.
https://www.youtube.com/shorts/vZWZQbFi-1g
Yunan mitoljosine meraklı olanlar için, Tekirdağ’da tanrıça Hera’ya adanmış antik kent Heraion Teikhos hakkında bir yazı hazırlamıştım. Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
https://www.okuryazarkitaplar.com/tekirdagda-heraya-adanmis-bir-sehir-heraion-teikhos/
