15.4 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
ManşetAkademiEdebiyatEleştiri / YorumEzoterizmFelsefeKitap

Bir Yazar Bir Eser: René Guénon / Modern Dünyanın Bunalımı

“Vincit omnia Veritas: Hak her şeyi fetheder.”

Kitapta modernize olan dünyanın başlamasıyla, insanların maneviyatlarından nasıl uzaklaştığını ele almış, Yazar batılılaşmaya fena takıntılı bir tavırla -haklı tarafları da yok değil- ilişkili bir çok konuyla felsefi görüşü (dezanformasyonu, bilimi, bireyciliği hümanizmi, Laisizmi, gelenekçiliği, pozitivizmi, pragmatizmi, rasyonalizmi, ahlakçılık saplantısını, Protestanlığı, maddeciliği, Doğu-Batı uygarlıklarını) eleştirmiş.

Kitabı ön yargısız ve pek çok düşünce akımlarına/görüşlere vakıf olarak, o dönemi de göz önünde bulundurarak okumanızı önerebilirim. Benim için zor bir okuma olduğunu da söylemek zorundayım. Hak verdiğim, veremediğim, anlamadığım yerler de oldu. İşe öncelikle René Guénon’un hayatını, çalışmalarını ve düşüncesinin özünü araştırarak okumanız gerektiğini düşünüyorum.

Soy bakımından Fransız ve Katolik bir ailede doğan, matematik ve felsefe alanında eğitim gören, gençlik döneminde neo-spiritüalist doktrinleri inceleyen, batın ve gizli ilimlerle ilgilenen, okültist cemiyetine giren, yüksek derecede mason olan, 1900’Lü yılların başında bu cemiyetten ayrılıp, İslâm tasavvufuna yönelip, yirmi altı yaşında Müslüman olup Şazeliye ve Ekberiyye tarikatlarına giren René Guénon, sonraları ‘Abdulvahid Yahya’ adını almıştır.

“1920’li yıllarda Paris Üniversitesi’nde kütüphaneci olarak çalıştı. Bu yıllarda evinde Hindu, Müslüman ve Hristiyan ziyaretçileri kabul ederek sohbetlerde bulundu. Bazı dostlarının evinde katıldığı sohbetlerde bu gençlerin kendi ‘anane‘ ve dinleri hakkında bazı bilgilerin dışında hiçbir şey bilmediklerini ve aşırı derecede Batılılaşmış olduklarını gören Abdülvâhid Arapça, Sanskritçe, Latince, Yunanca, İbrânîce, İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve Lehçe bildiği için sohbetlerde onlara kendi dilleriyle hitap ediyordu.”

“Eserlerinde daha çok Hindu doktrinlerine yer veren ve bu terminolojiyi kullanmakla beraber, yeri geldikçe bütün dinlerden bahseder. İslâm tasavvufuna ayırdığı birkaç makale dışında İslamiyet ve tasavvufa pek az yer verir. Ancak ‘tevhid’, ‘vahdet-i vücûd’, ‘insân-ı kâmil’, ‘şeriat’, ‘tarikat’ ve ‘hakikat’ gibi kavramları sık sık kullanır.”

“Batı rönesans ve reform ile birlikte diğer medeniyetlerden farklı, tamamen maddî gelişmeleri esas alan dünyevî ilim ve bilgi üzerine dayanan bir medeniyet kurmuş, ilâhî ve mânevî prensiplerden uzaklaşmıştır.”

“Batı’nın her alanda maddeye verdiği aşırı önem ve bunun sonucunda ortaya çıkan gelişmeler, medeniyetini ve mensuplarını mahvolma noktasına getirmiştir.” der.

“Masonluğu bir manevi bir “yol” olarak görür ve masonları mensup oldukları teşekkülün ne olduğunu bilmemek ve bu teşekkülün kendilerine yüklediği mânevî vazifeye sadık kalmamakla itham eder. Ona göre masonluk son iki asır içinde Hıristiyan Batı ananesi içinde yer alan intisâbî ve batınî (ezoterik) bilginin fiilen elde edilip gerçekleştirildiği bir teşekkül olma vasfını kaybetmiştir. Pozitivist, materyalist ve her türlü modernist düşüncelerle meşgul olan büyük bir mason çoğunluğu politik faaliyetlere dalmışlardır.”

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/abdulvahid-yahya-rene-guenon

İlgili Haberler

Aspendos’ta Aşkın Şartı Tiyatro mu, Su mu?

Kardelen Oğlakçıoğlu

Leman ERGÜL KÜLEKÇİ

Numerolojiye Dair Bazı Şeyler…

Gözde Başlı Akıbat

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...