Numerolojiye göre, ruh tekamül yolculuğunda hangi konuların eksik kaldığını bilir ve bu amaç doğrultusunda bir yaşam planına göre dünyaya gelir. İşte numeroloji analizi bu amaç doğrultusunda oluşan yaşam planına ışık tutar. Bireyin kendini tanıma serüvenine rehberlik eden bilgelik ile yoğrulmuş kadim bir ilimdir. Kişinin potansiyelini tam ve en iyi şekilde kullanma yolunda rehberlik eder.
Tarihçesine baktığımızda numerolojinin öncüsü Pisagor kabul edilir. Şöyle ki tarihçilere göre antik mısırda sayı ve sesler birbirleriyle ilişkilendirilmişti. Pisagor Mısır’da bu eğitimi aldı ve Ege’ye taşır. Evrenin sayısal bir kurgu içerdiğini ve hiçbir olayın rastlantısal olmadığını söyler.
Numeroloji isim, soy isim ve doğum tarihi bilgilerini temel alır ve bazı matematiksel hesaplar yaparak analiz eder. Bu analizle kişinin karakter yapısını çıkarır ve , kişinin hayatında çözümlemesi gereken hususları belirler. Kişinin eksik olduğu alanlarda yapabileceklerini, başarılı olabileceği alanları, yaşamındaki enerji tıkanıklıklarını, hayatında bir döngü gibi devam eden benzer olay ya da kişilerin neden olduğu noktaları, kişinin yaşamında ona mutluluk ve huzur verebileceği şeyleri, içinde bulunduğu yıl veya zaman diliminde nelere dikkat etmesi gerektiği konularında bilgiler verir.
Thales “Dünyada en zor şey insanın kendini bilmesidir.” der. Bu söze göre düşünürsek pekçok insanın mutsuzluğu ya da tatminsizliği kendini tanımamasından kaynaklanmadır. Numerolojiye göre kişinin hayat gayesini bilmemesi ya da yaşamındaki amacına uygun yaşamaması onun kendini tanımamasından ileri gelmektedir.
Dikkat çekmek istediğim diğer bir konu ise numerolojinin bir fal olmadığıdır. Numeroloji kehanette bulunmaz. Numeroloji adeta kişiye farkındalık kazandıran bir rehberdir. O sihirli bir değnek de değildir. Numeroloji analizi aldım hemen hayatım değişsin, her şey bir anda düzelsin veya masaldaki Sindirella’nın peri annesinin dediği gibi hokus pokus bir anda her şey düzelsin gibi bir bekleyiş ya da bakış açısı pek gerçekçi olmaz. Zaten yaşamda böyle bir şeyin gerçekçiliği de yoktur. İsteğimiz ve hedefimiz için her zaman çabaya, istikrara, çalışmaya ve sınavlara tabiyiz. Hayatın maddi tarafını anlamak için aklımıza, hayatı tümüyle anlamak için de kalbimize ihtiyacımız vardır. Duygu ile kalp birlikte anılır. Oysa ki duygu nefisten gelir ve yanıltabilir. Kalbin bilgeliğine ulaşmak için ruh – beden -zihin bütünlüğü sağlamak gerektiği doğrudur. Kendini tanımak da bu yolda atılan en önemli adımlardan biridir.
