14.3 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Editörün SeçimiKöşe & YazıManşet

Geçmiş ve Geleceğin Buluştuğu Masal Ülkesi

Gözde AKIBAT

Bu yazımızda masallardan bahsedelim istedim. Kısaca bir masalın tanımını ve ortaya çıkışı ile ilgili görüşleri anlatarak başlayabiliriz. İnsanoğlunun sözlü kültürünün ilk eserleri olan masallar sonraları yazıya da aktarılmaya başlanmış. Kökeni ile ilgili olarak temel görüşlere baktığımız da:

Çocuklar için masallar, masal videoları
  • Mitolojik görüş masalların kaynağı mitlere dayandırır.  G. Huetler bu görüşü ortaya atan ilk isimdir. Masalların kökenin Hint mitolojisinde Veda’larda aranması gerektiğini savunur. Bu görüşe daha sonra G. Grimm, Dasent ve Max Mülle’de destek vermişlerdir.
  • Tarihi görüşte masalların çıkış yerini Hindistan olarak belirtir. Bu görüşe kaynak olarak Pançatantra ve Çakasaptati, Hint masal kitaplarına örnek gösterilir.
  • Etnografik görüş açısından ise masalların mitoloji ya da Hint masal kitapları ile ilgisi yoktur. Masal doğrudan gerçek hayatın yansımalarıdır. Masal geçmişe ve dönemine ait kültürün izlerini taşır. Bu görüşü savunan isimler A .Lang,  Edward Tylor, M. Lennan olarak sıralanabilir.
  • Tüm bu görüşlerin dışında, masalın sözlük anlamını da bir kenara bırakırsak masal kimimiz için çocukluğumuz demektir. Bazımız içinse masalı dinlerken bize yönelttiği soruların sonucunda ulaştığımız cevap masalın açıklamasını verir. Kimimize göre hayatın yansımalarını anlama yolunda yol gösterici demektir. Etik değerlere vurgu, iyi insan olmak adına yardımcı, belki de toplum içinde birey olma yolunda beraber yürüdüğümüz yol arkadaşı demektir. Artık hangisini içselleştirebildiğimiz kişiye kalmış bir şey.

Masalın tarihine inildiğinde aslında masalın sadece çocuklukla özdeş olmadığını çıkışının biz yetişkinlerle ilgili olduğu bilgisine ulaşıyoruz. İnsanın hayatı yorumlaması inanç ve davranışlarında dengeyi sağlayabilmesi için yardımcı olduğunu görüyoruz. Masal, sözlü kültürün ürünü olarak ortaya çıkmış demiştik. Hint masal kitaplarından bahsettik. Avrupa’ya 17 Y.y.da İtalya’da Giambattista Basile, Fransa’da Charles Perroult tarafından masallar kitaplaştırılmıştır. Perroult’un çocukları için  “Kaz Ananın Öyküleri’ adlı masalları da zamanla masal edebiyatının klasikleri arasına girmiştir.

masal_minyatur1

Aslında yazımızın başlığı da Erhan Altunay’ın Masalcı’sında geçen  “Geçmiş ve gelecek bu an‘da saklıdır.“  cümlesinden ilham aldığımı söyleyebilirim. Şöyle ki geçmişten gelen masal geleceğe de ışık tutuyor, dolayısıyla masalın anlatıldığı  “an“da birleşiyor. Masal ile geçmişin tecrübelerini dinliyor iken bunlardan alacağımız mesaj ya da ders ile geleceği şekillendirebiliyoruz. Hem geçmiş hem de gelecek “an”da buluşuyor işte. “Masal bir hakikat alanıdır. Gören gözler için masallar bugünü anlatır. Bir örnektir, gerçeğin farklı  “an“lardaki örneği. Masallar toplumu geçmişe bağlayan ve buna göre de geleceği oluşturan kaynaklardır.“ (E.A. Masalcı)

Yazık ki masalı, çoğu zaman sadece çocukları eğlendirmek için okuyoruz, bunun sonucu olarak da masalın kendi içinde sakladığı mesajından öğretmek istediklerinden uzaklaştırıyoruz. Başka üzücü bir gerçek ise son zamanlarda çocuklar masallardan ziyade şimdiki anlarında çoğunlukla fantastik öyküler izliyor, dinliyor. Sonuç olarak hafızaları zayıflıyor, bilgi taşıma, aktarma, karşılaştırma yetenekleri yok oluyor.

Çocuklara iyiyi, doğruyu, güzeli kadim masal geleneğinden öğrenmek yerine içerisinde bolca subliminal mesaj taşıyan, çocuklarımızı sakındığımız madde bağımlılığının bir meziyet gibi sunulan, cinsiyet kavramlarının alt üst edilerek çocukların ruh sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratan, fazlasıyla hazır yani çocukta hayal yaratma yeteneğini kısırlaştıran fantastik film veya kitaplar sunulmaktadır. Hem biz yetişkinler hem de modern zaman ile fantastik öykülere yönelen çocuklarımız  “toplum içinde birey olabilme “yolunu anlatan masal kültürünü ve geçmişin bize masal ile gönderdiği kadim mesajları kaybediyoruz. Kim bilir belki de kaybetmiş bulunuyoruz.

Kış gecelerinde masallar anlatılırdı..
Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi..
Evler badanalı, sokaklar lambasız, mahalleler bekçili olurdu..
Çizgi roman okunur, defter kenarlarına süs yapılırdı..
Hayat arkası yarın gibiydi,...

Yine Erhan Altunay’ın dediği gibi “Kış senin mevsim olarak baktığın gibi bir kış değildir masal aleminde. Kış insanların soğuktan duygularının köreldiği mevsimdir. Sisten önünü görmediğin mevsimdir. Kardan gidemediğin, gitmek için çabalamak yerine evde oturmayı seçtiğin mevsim. Ama en önemlisi doğanın kurallarının geçerli olduğu mevsim.“

Şöyle bir düşündüğümüzde aklımıza gelen kış masalları Ne kadar ileri teknolojiye sahip olursak olalım doğanın kurallarının geçerli olduğunda bir anda çaresiz kalabiliyoruz. İşte bu çaresizliğe isyan etmemek, kabule geçmek, ona göre önlem ve çare almak, mevsimin, doğanın kuralına göre gelen mevsime hazırlanmayı anlatmaz mı? Masalın motiflerini ve sembollerini yorumladıkça cevaplar da kendiliğinden dökülüyor. Koşulların değişmesini beklemeden, yaşadığımız anda huzur ve denge yakalayabilmemiz, geleceğimizi şekillendirmemiz için masallara sahip çıkmalıyız değil mi? Bir Keloğlanın keskin zekâsı ile olayları çözümlemesi, iyi niyeti ve kalpten yaklaşımı, şu zamanda hepimiz de eksik olan neşesi sadece masalda mı kalmalı yoksa birey olma yolunda cevaplar mı sunmalı?

Belki de kendi dünyamızı ve dolayısıyla dünyayı bu yolla  “iyi“leştirebiliriz. Kim bilir!

İlgili Haberler

Kelimeler

okuryazarkitaplar

İzmir Mitoloji ve Masal Festivali Başlıyor

okuryazarkitaplar

Yapay Zeka İle Hazırlanmış Antik Kentler Yapıları

Kardelen Oğlakçıoğlu

2 Yorumlar

Yeliz Şahin Şubat 27, 2022 at 9:13 am

Masalların çok derin kadim mesajlarına,şimdiki çocuklarımıza ise ne yazık ki masalların yerine subliminal mesaj içerikli fantastik film ve oyunların sunulduğu konusuna güzel vurgu yapan bu güzel yazı için teşekkürler

Cevap Ver
müge Mart 19, 2022 at 9:28 am

“Masal bir hakikat alanıdır”, bu cümleyi çok beğendim. Satır aralarını okuyabilenler masalın kurgusuna gizlenmiş bu alanlarda kriptoları görürler.
Madde büyüdükçe, bilinç küçülür. Bilinç yükseldikçe, madde küçülür. –Alice–

Cevap Ver

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...