9.6 C
İstanbul
Pazar, May 12, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Editörün SeçimiKöşe & YazıManşet

Bir Nasihat Bin Mana

Ayşegül ÖZŞUMLU

Kuran-ı Kerim’de Musa A.s. ile ilgili araştırma yaparken Musa A.a.’nın Cenabı Hak tarafından Firavuna gönderilmesi meselesi çok dikkatimi çekti. Zira Musa A.s.’nin firavunu Allah’ın birliğine şehadete davet etmesini bekliyorsunuz. Ancak Allah’ımızın üslubu sadece Firavun için değil hem o zamanın Yahudileri hem de kıyamete kadar İslam dairesinde olmak isteyen her mümin için tam bir İslam rehberidir. Öyle zannediyorum ki dininde tebahhur etmek isteyen herkesin şimdi okuyacağım ayetlere kulak vermesi gereklidir. Hatta, insan-ı kamil olmanın yolunun bu ayetlerden geçtiğini bile düşünüyorum.

Bismillahirrahmanirrahim

‘’Haydi! Firavuna git. Çünkü o pek azmıştır. Ona de ki: “Senin temizlenmeye meylin var mı? Ve seni Rabbimin yoluna ileteyim ki O’ndan korkasın ‘’ (Naziat Suresi17_18_19)

18. ayette geçen temizlenmek yani “Tezekki” kelimesi ile ifade edilmiş. Arapçada temizlik manası ifade eden başka kelimeler de varken “Tezekki” özellikle seçilmiş. Böylece temizliğin katmanları kastedilmiş oluyor. Vücudun temizliğinden ruhun temizliğine, midenin temizliğinden neslin temizliğine, kalbin temizliğinden devlet idare etmenin temizliğine kadar pek çok manayı ihata eder.

Ancak Tezekki kelimesi tasavvufta nefsin temizlenmesi, irade terbiyesi anlamında kullanılır. Muhakkak ki ayetin katmanlarından biri de budur. Öyle ise buradan çıkan manalardan biri: ‘’Nefsini temizle ki hidayet bulasın. Seyr-i sülukun (manevi-tasavvufi bir yola girme) ancak tezekki ile mümkündür.’’

Nedir bu nefsi tezekki diye soranlara; İmam-ı Gazali merhumun meşhur ihyasında cevap arayalım. İmamı Gazali nefis tezkiyesini anlattığı bahsi evvela güzel ahlak ile açmıştır. Merhum tezkiyenin yolunu güzel ahlaktan geçtiğini bu sayede bizlere göstermiştir. Zira güzel ahlak imanın mertebesini arttırarak bizleri Rabbimize yakınlaştırır. Dolayısıyla kulluk vazifelerimiz bu yakınlıktan ötürü bırakın ağır gelmeyi ödül olur bizlere. Merhum güzel ahlakı birkaç kelime ile özetlemiştir bizlere: ‘Güzel ahlakı elde etmenin yolu akıl kuvvetini itidalden, öfke ve şehvetin itidalinden, hikmetin kemalinden ve şeriate itaatten geçer.’ Bu ahlaka da ahlak-ı hamide denir. Yani methedilmiş ahlaktır.

Kıymetli okuyucular, anlaşılıyor ki aklımızı düzgün yaşamaya yormadığımızda, öfke ve şehvetimizde dengeyi bulamadığımızda, Allah’ımızın kanunlarını o veya bu sebep ile hayatımızdan çıkardığımızda kişinin ahlakı ne yazık ki ahlakı zemime dediğimiz kısma dahildir. Yani ‘yerilmiş, yüz çevirilmiş’ anlamındadır. Kulun bunu fark etmesine mani olan ise Nabi merhumun dediği gibi ileride başını ağrıtacak olan gururudur, kibridir.

Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde,

Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz.

“Mevki sahibi olunca zafer sarhoşu oluverme; zira böylesine mest (sarhoş) olup sabah olunca da baş ağrısı çeken binlercesini görmüşlüğümüz var”

Şüphesiz yazanın gayesi sadece okuyucuya bir şey öğretmek değildir. Okuduktan sonra kişinin kendi nefsini hesaba çekmesi, ilmi ile amel etmesinin ilk adımıdır. Yazan yazdığının işe yaramasını, hayata geçirilmesini ister.

Nefis tezkiyesine gelince, bu bahis hayli uzundur. Ancak konu ile alakalı ilk bakılması gereken yer nefsin yedi mertebesidir. Nefis tezkiyesine niyet eden kul bu mertebeler arasında tekamül eder.

Naziat suresinin 19.ayetinin sonunda ise ’’…O’ndan korkasın’’ buyurulmuş. Fatır suresi 28. ayette Rabbimiz: ‘’Çünkü Allah’tan kulları içinde yalnız alimler hakkıyla korkar.’’ buyurarak bilmeyenin saygısının olamayacağını ifade eder.

Biliyoruz ki Firavunlar yeryüzünde çok az insanın sahip olduğu ezoterik bilgiye ve daha nice ilimlere sahiplerdi. Ancak ilmi kendisini Allah’a yaklaştırmadığı için ilmi hakikiye erememiş bir cahil olarak görülmüştür. Ayeti anlam katmanları arasında kayboluyoruz adeta. Hayretlerimizin artması, ahlakımızın ise ahlak-ı hamideye dönmesi dilekleri ile…

Ayşegül ÖZŞUMLU

İlgili Haberler

Mitlerden CHRISTMAS’a…

Şeyda Nur Özkahya

Tutankhamon’un Hazineleri Tek Bir Müzede Toplanıyor

Çağlar Didman

Orta Çağ Avrupa’sında Baba Olmak

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...