Özgür İrademizle Hayatımıza Sahip Çıkmanın Önündeki Engel: Kurban Psikolojisi…
İçsel gücümüzü fark edip elimize almamıza ve seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenecek olgunluğa ve bilince erişmemize engel olan bir bilinç seviyesidir “kurban bilinci”. Kurban bilincinde kaldığımız zaman hayatımız sanki akan bir nehirde başıboş sürüklenen bir kayığa benzer, dümen yoktur ve akıntı nereye götürürse biz o yana akarız. Aslında pek çok farklı seçeneğimiz varken hem de…
Peki kurban bilincinde olduğumuzu nasıl anlarız?
– Her şeyin dış kaynaklı olduğuna dair bir algı… O öyle yapmasaydı ben böyle yapmazdım, koşullar böyle olmasaydı şimdi çok başka bir yerdeydim…
– Kendini suçlama – cezalandırma döngüsü… Kendine zorba olmak ve kendini kendine karşı kurban durumuna düşürmek…
– Sürekli şikayet halinde olmak
– Dileklerinin gerçekleşmesini hak etmediğine dair farkında olunmayan içsel bir inanç, kendini layık görmeme hali
– “Bana bunlar bunlar yapıldı” şeklinde geçmiş dramalara ve eski hikayelere takılıp onları sürekli zihinde oynatma ve anlatma hali… Bu aynı zamanda geçmişi sürekli geleceğe projekte ederek aynı döngüleri yeniden yaratmamıza neden olur. Hikayelerden özgürleşmeyi seçsek acaba bu seçim realitemizi nasıl değiştirip dönüştürürdü?
– Bir kurtarıcı beklemek, biri gelsin beni kurtarsın, beyaz atlı prensim nerdesin?
Farkındalık dönüşümün ilk basamağıdır. Kendimizi kurban vaziyetinde bulduğumuz her durumda bilinçsizce “ah bak yine kurbana düştün, nasıl bu kadar akılsız olabiliyorsun” diyerek kendimizi cezalandırmak yerine öz şefkatle kendimizi sarmalayabiliriz. Ben bir insanım. İnsan hatalar yapar. Farklı neyi seçebilirim? Merhameti bol Allah’ın bir kuluyum. Kendime de merhamet duymaya izinliyim ve layığım. Bir dahaki sefere neyi farklı yapabilirim? Burada benimle ilgili doğru olan ve göremediğim ne var ? Bundan daha iyi nasıl olurum? Şu anımı dünümden daha iyi yapacak olan ve fark etmediğim hangi bilgiye sahibim? İşte bu sorularla öz benliğimizle iletişime geçebiliriz. Bu kendimizi azarlamaktan çok daha efektif bir tutumdur ve iyileşmeye giden yolu başlatır. Önceki yazılarımdan da hatırlayacağınız gibi sorular çok güçlü araçlardır ve danışmanlıklarımda mutlaka kullanırım.
Kendinizi sıklıkla kurban psikolojisinde buluyorsanız güçlenmeye ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Fiziksel bedenimizi güçlendirdiğimizde bu güç ruhumuza ve zihnimize de yansır. İnsan bütünsel varlığını her açıdan kapsadığında gerçek benliğinin ışığını yansıtır. Bedenimizi, ruhumuzu ve zihnimizi uygun yöntemlerle, sporla, çalışmayla, ruhsallıkla güçlendirebiliriz ve hatta güçlendirmeliyiz. Hatırlayın, nerede bir zayıflık algılıyorsak orada güçlenmemize dair bir potansiyel vardır. Orada henüz varlığından haberdar olmadığımız hediye misal özelliklerimiz uyumaktadır. Zayıflık hissettiğimizde bu duygudan kaçmak yerine o alanda nasıl güçleneceğimizi araştırmak, kendimizi geliştirmek, kendimizle çalışmak bizde muhteşem hediyelerin açığa çıkmasını sağlayacaktır.
Ek olarak ruhsal şifa çalışmaları da bizlere özgücümüzü kucaklama konusunda destek olurlar. Bu açıdan, theta healing yöntemiyle kodlanan aşağıdaki cümleleri sizlerle paylaşmak isterim:
“Yaradan perspektifiyle özşefkatin tanımını biliyorum. Kendime şefkat duymaya izinliyim, layığım ve bunun mümkün olduğunu biliyorum. Kendime şefkat duyarak da gelişebileceğimi biliyorum. Kendi seçimlerimi yapmanın nasıl hissedildiğini biliyorum. Seçimlerimin sorumluluğunu almanın nasıl bir his olduğunu biliyorum. Seçimlerimin sorumluluğunu kolaylıkla nasıl alacağımı ve bunun zaten böyle olduğunu biliyorum. Her seçimimde yaratanın sonsuz rahmeti ve desteğiyle desteklendiğimi biliyorum. Ben yaradanın ruhundan ruh üflediği kıymetli bir kuluyum.”
Bu hislerin sizin için aktifleşmesi için okuduktan sonra “evet kabul ediyorum” demeniz yeterlidir.
Sevgiyle…
