14.3 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
ManşetKöşe & YazıTarih

Osmanlıda Jön Masonlar

Simyacı

Yazı Dizisi 2

Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sinde Dönen Garip İşler -20. Yüzyıl-

Rus çarı 1. Nikolay elçi olarak gönderilen Damat Ferit Paşa aracılığıyla 2. Murat’tan Hristiyanlığa geçilmesini istemişti. Aynı Talep Abdülaziz’e  de yapılmıştır. Benzer şekilde 18 Temmuz 1923’te TBMM’de TC’nin dininin Hristiyanlık olarak kabul edilmesi için teklif verilmiştir. Sanki “payımıza düşen akıllılar”a birileri arkadan bir sufle vermeyi bir alışkanlık halinde sürdürüyordu.

Pariste Alliance “İsrailite Unversele Hareketi” ile Osmanlıda “Yeni Osmanlıcılık” (Jön Türk) hareketinin başlangıç tarihi aynıdır. Jön Türkler hareketinin teşkilatlanma organizasyonu İtalyan ihtilal örgütü “Carbonari Örgütü”nden, tüzüğünü ise “Lehistan Gizli Örgütü”nden almıştır.

Osmanlı İmparatorluğunda sanılanın aksine otorite hiçbir zaman mutlak olarak padişahın tekelinde olmamıştır. Padişahı şer-i hukuk, ulamanın onayı, müesses nizam veya teamüller (gelenekler) her zaman otokontrol altında tutmaktaydı. Örneğin Şeyhülislam’ın padişahı azil yetkisi vardır. Buna bilgileri unutmayaraktan 18. YY ’da 33 milyon nüfuslu Osmanlı İmparatorluğu’nun 18 Milyonluk nüfusu Hristiyan, 14 milyonu Müslüman ve 1 milyonu Yahudi idi. Hal böyle iken Yeni Osmanlılar Cemiyeti Cumhuriyet yönetimini istiyordu. Oysaki Bu dönemde Avrupa’nın hiçbir ülkesinde Cumhuriyet/Parlamenter rejimi uygulanmıyordu. Osmanlı’da meclis kuruldu ve kurucu millet olan Müslümanlar ve Türkler azınlık durumuna düştü. Tanzimat ve Islahat Fermanları ve Kanun-i Esasi ile devam ettirilen entegrasyon faaliyetleri hiçbir şekilde kurucu millet Türklere yarar sağlamamış, daha eğitimli ve varlıklı gayrimüslimlere her alanda alan açmıştır. Tabi tarih içerisinde Osmanlının Anadolu halkını ihmal etmesi ve Balkan topluluklarına verdiği kalitede eğitim vermemiş olması ayrıca görülmesi ve başka bir makalede tartışılması gereken başka bir husustur.

Osmanlı Bürokratlarından Mustafa Reşit Paşa yetersiz bir bürokrat olmasına rağmen Avrupa’da yetişmiştir. – ki yetiştirilmiş demek daha doğru bir tabir olsa gerek- Londra’dan  Osmanlı İmparatorluğu’nun dış işleri bakanlığı yapmış bir paşadır. Kendisi Fransızcasını Fransız metresine borçludur. Onun sayesinde batılı bohem yaşam tarzını öğrenmiştir. Yani Mustafa Reşit Paşa bir Fransız devşirmesidir. Paşanın Akıl hocası Mason Lord Strafford Conning ve Ateist olan Filozof Aguste Comte’dur. Conning M.Reşit Paşa üzerinde o kadar hakimdi ki Osmanlı Devletinin ilk gizli Polis Teşkilatını kurdurup kendine bağladı ve teşkilatın başına Rum Civinis Efendi’yi getirtti. Gizli Polis Teşkilatını kuranlar arasında Ahmet Rasim Paşa’da vardır. Kendilerinin babası Yeniçeri Annesi Rum’dur. Atina’da Hristiyan olarak Yetişen Ahmet Rasim İstanbul’da ajan olarak görev almış bir kişidir. Evlilik yoluyla akrabalık kurduğu Ahmet Mithat Paşa onu paşalığa kadar yükseltmiştir. Teşkilat Osmanlı yararına neredeyse hiçbir iş yapmamıştır ki bunu gören Abdülmecit teşkilatı lağvetmiştir

Mustafa Reşit Paşa aynı zamanda Jön Türkler hareketinin öncüleri olan Namık Kemal ve Şinasi’ye kol kanat gererek hareketlerinin yürümesinde yol açan kişi olmuştur. Ekibinden Keçecizade Fuat Paşa 3. Napolyon’a “ Siz bana gösterebilir misiniz 300 yıldır siz dışarıdan biz içeriden uğraşılıp da yıkılamayan bir devleti! ” demiş olan kişidir.

Türklüğün kitabını yazan Konstaty Borzecki Polonya’daki lise yıllarında papazlık eğitimi görmesine rağmen yirmi üç yaşında İstanbul’a gelir ve Mustafa Celalettin ismini alır. Borzecky Türklerin Müslüman olmadan önceki tarihlerini araştırmış ve kitabını yazmıştır. Bu kitap elli yıl sonra Atatürk’ün baş ucu kitabı olur. Peki Borzecki Kimdir? Nazım Hikmet’in dedesidir.

Prodos Mason Loca’sının üyelerinde bazıları şunlardır: Veliaht Murat, Namık Kemal, 1876 darbesinin mimarı Mithat Paşa, Şehzade Nurettin Efendi, Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa, Sadrazam Ahmet Vefik Paşa, Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa, Sadrazam Tunuslu Hayrettin Paşa, Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa, İbrahim Şinasi, Ziya Paşa, Ali Şefkati.

Sultan Abdülaziz’in Büyük oğlu Şehzade Murat Kadıköy meyhanelerinde tanıştığı Namık Kemal ve Ziya Paşa tarafından Mason yapılır. Masonik düşünceleri Şehzade Murat’a ilk aşılayan kişi de Dr. Copolcone’dir. Hem Molla hem de Darbeci olan Ali Suavi ise Abdülaziz’e muhalefet etmiş bir kişidir. Namık Kemal ise Bektaşi aynı zamanda Masondur.

Mithat Paşanın da akıl hocası Sir Hary G. Ell’dir. O da Mustafa Reşit Paşa gibi tam bir batı aşığı, İngiliz hayranıdır. Abdülhamit Mithat Paşa’yı (İlk Anayasayı yazan kişi) için: “Bilgisiz liberallerin önderi ve İngilizlerin kuludur.” demiştir.

Abdülaziz’i öldüren ekibin sivil liderlerinden Mithat Paşa (İlk Anayasayı yazan ve ilan eden) Abdülhamit’in açtığı soruşturmayı duyunca İngiliz konsolosluğuna kaçar, İngiliz konsolosluğunun kapalı olduğunu görünce soluğu Fransız konsolosluğunda alır.

Darbeci Mithat Paşa sürgünde olduğu Taif’te İngilizler tarafından öldürüldü ve cenazesi Alıance mezunu Celal Bayar Tarafından yıllar sonra İstanbul’a getirilmiştir. Mezarı şu an Çağlayan Adalet Sarayının bahçesindedir.

Carbonalilerin örgütçülüğünü meyhanelerde öğrenmiş olan Jön Türk Ziya Paşa da bir alkoliktir ve İttihat ve Terakki’nin kurucu babalarındandır.

Osmanlı devletinde muhalif hareketin beyni ise Carbonaliğin Osmanlı’daki uygulayıcısı olan Jean Pietridir. Aynı zamanda Namık Kemal’i Meşrutiyete ikna eden kişidir de. Namık Kemal ilk zamanlarında sadece bir vatan şairiydi.

İttihat ve Terakki’nin tüzüğünü ise bir Yahudi olan Simon Deutch’dur. Osmanlıda Türkçülük akımını başlatan Deutch Avrupa’dan David Lion Cohun’u Osmanlıya getirmiştir.

Batılı ve Yahudi beyin adamlarından İtalyan Carbonaliğin örgütçülüğünü öğrenen İtiithatçı ve Jön Türkçüler düşüncelerini eyleme dökme aşamasına gelmişlerdir. Tercüme Odası ve Mir’at dergisinden arkadaş olan Namık Kemal, Sağır Ahmet, Beyzade Ahmet, Suphi Ayetullah Bey, Refik Bey, Keçecizade Raşit Bey ve Menapirzade Nuri Bey bir piknik organizasyonunda “ MESLEK adında gizli bir örgüt kurarlar. Örgüt “Usul-u Meşveret”i (Meşrutiyeti) kabul ettirebilmek için suikast ve terör eylemleri dâhil her türlü eylemi yapma konusunda anlaşmaya varırlar. Bu cemiyet (örgüt) daha sonra deşifre olmuş ve 25 üyesi sürgün edilmiştir. Elebaşları ise Avrupa’ya firar etmişlerdir. Avrupa’ya kaçanlara Fransa’da o dönem hidiv olamadığı için Abdülaziz’e düşman olan M. Fazıl Paşa himaye etmiştir. İngiltere’de ise İngiliz casus Arminius Vambery kucak açtı. Merak edenler İttihat ve Terakkinin kuruluşunu açık kaynaklardan okuyabilirler. İttihat ve Terakkinin kurulma hikayesiyle, fikir altyapısıyla, kurucularıyla ve eylemleriyle tam bir masonik hareketin sonucudur.

Celal Bayar ve İsmet İnönü de döneminde İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerindendir.  Atatürk’ün kapattığı Mason Cemiyetini 1948’de İsmet İnönü serbest bırakmıştır.

Söylemeden edemeyeceğim. Sağ olsunlar o kadar yazarımız var da İttihatçıların hikayesini derli toplu bir roman haline getirip halka sunacak biri hala çıkmadı. Ya da ben bilmiyorum.

Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyılındaki hareketlenmeler sadece siyasi anlamda olmamıştır. İktisadi anlamda da İmparatorluk Ahtapotun kolları gibi sarılmaktadır. Osmanlı Merkez Bankası’nın sermaye ortağı Mayer Amschel Rotşilt’in sahibi olduğu Oppenheim kumpanyası olmuştur.

Tüm bu eleştirilerime şunu da eklemek isterim ki bunlar yaşanırken Osmanlı İmparatorluğu sorunlara günlük ve kalıcı olmayan çözümler üretmeye çalışarak kendisini yukarılarda örgütlü ve stratejik hareket edebilme yeteneğine sahip her zaman İmparatorluğun üstünde düşünebilen AKİLLERE karşı alternatif üretememiştir. Yapılması gereken belki de İmparatorluğun yüzyıllık programlar hazırlayarak toplumu ve İmparatorluğu geleceğe hazırlayabilecek sosyal, siyasi, ekonomik ve askeri planlamalar yapmasıydı. Günümüzde de bu yaşananlardan ders alarak Türkiye cumhuriyetinin asırlık programlara kafa yorması gerekli bir yaklaşım olarak önümüzde durmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Üst Akıl / Murat Akan

İlgili Haberler

Asos Antik Kentinin Et Yiyen Lahitleri

Gözde Başlı Akıbat

Şehit Aileleriyle Konya’da…

okuryazarkitaplar

Sunay Akın Öyküleri

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...