16.3 C
İstanbul
Perşembe, May 9, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
TarihAkademiEditörün SeçimiManşetYeniler

Amerika’yı Kim Keşfetti?

Dr. Abdulllah Hakim Quick

Afrikalıların ve Müslümanların, Columbus’tan Önce, Amerika’yı Keşfi

Son dönemlerde yapılan araştırmalar yüzyıllardır Batılı tarihçiler tarafından gizlenen bir gerçeği ortaya koymaktadır. Bu gerçek, Afrikalıların ve Müslümanların Columbus’tan çok önce Amerika kıtasına ulaştığı yönündeki gerçektir. Müslüman tarihçilerin kaydetmiş olduğu rivayetlere göre hem Kuzey Afrika’dan hem de Batı Afrika’dan Müslümanlar Okyanus ötesine seferler düzenlemiştir. Bu rivayetler, Amerika kıtasında yapılan arkeolojik, filolojik ve etnolojik çalışmalarla birçok noktada örtüşmektedir.

Birçok tarihçi ve antropoloğun bizi inandırdığının aksine Amerika kıtası, dünyanın geri kalanının habersiz olduğu bir yer değildi. İnsanlar Atlantik Okyanusu’nun her iki tarafından uzak mesafeleri geçerek birbiriyle iletişime geçmiş, kültürel ve ticari alışveriş yapmışlardı.

Columbus’tan çok önce Müslümanlar batıda başka insanların var olabileceği ihtimali üzerinde durmuş, onlarla temas kurmuş ve yerli insanlar üzerinde etki bırakmışlardı. İki kültür arasında bilgi, tarım ürünleri, çiftlik hayvanları, metal ürünler ve diğer ticari eşyaların alışverişi olmuştu. 1 Müslümanların, Amerika Kıtası’nda keşiften önce varolduğuna dair kanıtlar; çeşitli el yapımı heykellerden, sözlü kültürden, raporlardan, el yapımı değerli eşyalardan, Arapça dokümanlardan, eski paralardan ve kitabelerden gelmektedir. Mezoamerika sanatında ve özellikle Meksika yerel kültüründe ve ticaret hayatında Afrikalıların ve Arapların güç ve prestiji temsil ettikleri görülmektedir.

Cyrus Gordon tarafından hazırlanan bir raporda Karayipler’in kuzey bölgesinde bir gemi batığında demir paraların bulunduğunu göstermektedir.

Rapora göre;

“…Venezuela kıyılarında bulunan bir gemiye ait gömüde içerisinde hangi döneme ait olduğu tespit edilemeyen çeşitli eşyalarla beraber birçoğu 4. yüzyıl Augustus dönemine ait Roma parası ve 2 adet 8. yüzyıla ait Arap parası bulunmuştur. Metal paralardan yola çıkarak bu gömünün Roma parasının hala kullanımda olduğu Orta Çağ dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır. Muhtemelen Kuzey Afrika Müslümanlarına ait olan gemi 800 yıllarda Atlantik Okyanusu’nu geçerken batmıştı.”

Bu madeni paraların bulunması, Müslüman tarihçi ve coğrafyacıların Müslüman haritacı ve maceraperestlerin okyanus ötesine yaptıkları seyahatler hakkındaki rivayetlere değer katmıştır.

Mesudi, 956 yıllarında kaleme almış olduğu Murûcu’z-Zeheb adlı eserinde Atlantik Okyanusu’nu geçip Amerikan yerlileriyle temas kuran ve daha sonra geri dönen Kurtubalı bir gençten bahsetmektedir. Mesudi şöyle rivayet etmektedir.

“Bazı insanlar, Atlantik okyanusunun bütün okyanusların kaynağı olduğunu ve orada birçok garip hadisenin meydana geldiğini düşünmektedir. Biz bu garip olayların bir kısmını ‘Âhbâru’z-Zaman kitabımızda ele almıştık. Bazı maceracılar hayatlarını riske atarak bu okyanusa açıldılar. Onların bir kısmı geri dönmeyi başardı. Diğer bir kısmı ise helak olup gitti. Endülüslü Haşhaş adında bir genç de bu maceraya atılmıştı. Kurtuba şehrinden olan bu genç etrafında bir grup arkadaş toplayarak okyanusa açılmıştı. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra bu genç, büyük bir ganimetle geri dönmüştü. Onun hikâyesini bütün Endülüslüler bilir.”

Ebu Bekir b. Ömer el-Kutiyye miladi 999 yılında şubat ayında İspanya’nın Canary adalarından okyanusa açılan İbn Faruk’tan bahsetmektedir. İbn Faruk, önce Guanariga Krallığı’nı ziyaret eder. Daha sonra batıya doğru yolculuğunu devam ettirerek kendisinin Capraria ve Pluitana diye isimlendirdiği adalara ulaşmış ve aynı senenin mayıs ayında İspanya’ya geri dönmüştü.

Meşhur, Fizik ve Coğrafya alimi İdrisi (1090-1180) Kitabu’l-Mamâlik ve’l-Mesâlik adlı eserinde 12. yüzyılda bir grup denizcinin Amerikan adalarına ulaştığını kaydetmektedir. İdrisi şöyle rivayet etmektedir;

“Bir grup maceracı okyanusun ötesinde neler olduğunu ve okyanusun büyüklüğünü görmek için karanlık ve sis içerisinde Lizbon’dan denize açıldı. Sekiz kişiden oluşan bu ekip, içerisinde kendilerine dört ay yetecek kadar yiyecek bulunan bir gemi ile yola çıktı. On bir günlük yolculuktan sonra çok az ışığın olduğu dalgalı sulara ulaştılar. Bunun üzerine helak olacaklarından korkarak gemilerin güney yönüne çevirdiler ve on iki gün daha yol aldılar. On iki günün sonunda üzerinde insanların ve şehirlerin olduğu adalara ulaştılar. Ancak, esir alınıp üç gün boyunca zincirlere vuruldular. Dördüncü günde Arapça bilen bir tercüman getirdi. Kral, tercüman aracılığıyla nereden ve niçin geldiklerini sordu. Onlar da krala kim olduklarını anlattıktan sonra evlerine dönmek istediklerini söylediler. Batı rüzgârı esmeye başladığında onlar gözleri kapalı bir şekilde bir kanoya bindirilerek üç günlük yolculuktan sonra karaya çıkartıldılar. Kıyıda elleri arkadan bağlı bir şekilde bırakıldılar. Sonraki gün kıyıda başka kabileden insanlar gelip onları serbest bıraktılar ve onlara kendi evleri ile bulundukları yer arasında iki aylık bir yolculuk olduğunu söylediler.”

Bu hayret verici bilgi Müslüman denizcilerle Amerikan yerlileri arasındaki teması ortaya çıkardığı gibi adalar arasındaki yolculuğu da ifade etmektedir. Muhtemelen bu adalar Bahama yahut Küçük Antilles adalarıydı. Ayrıca bu adalarda tek bir temasla öğrenilmesi mümkün olmayan Arapçayı konuşan insanlar bulunmaktaydı. Bundan dolayı bu adaların Müslüman tüccar ve maceracılar tarafından sürekli olarak ziyaret edilmiş olması yahut Amerikan yerlilerin Müslüman ülkelerini ziyaret etmiş olması muhtemeldir.

Sömürgeci politika karşıtı bilim adamları Atlantik Okyanusu’nu geçmenin zorluğu ve Afrikalı Müslümanların denizcilik yetenekleri hakkındaki şüpheleri reddetmişlerdi. 1969 yılında İskandinavlı bilim adamı Thor Heyerdahl Atlantik Okyanusu’nu geçmek için farklı bir yol denemişti. Kuzey Afrika’da bulunan Safi Limanı’ndan denize açılan Heyerdahl, Batı Amerika’daki Barbados limanına ulaşmıştı. Kullandığı harita ise Mısırlılar tarafından kullanılan papirüs üzerine çizilmişti. Bu da sadece Batı ve Kuzey Afrikalıların değil aynı zamanda Eski Mısırlıların da okyanusu geçtiğine dair bir kanıt idi. Şu an çok iyi biliniyor ki İberya yarımadasından ve Afrika’nın batı kıyı şeridinden çıkan akıntılar gemileri kolaylıkla Karayipler’e yahut Brezilya’ya ulaşılabilmektedir.

Kaynak:

Afrikalıların ve Müslümanların, Columbus’tan Önce, Amerika’yı Keşfi*
Dr Abdulllah Hakim Quick
Çeviri: Metin Zengin

file:///C:/Users/ASUS/Downloads/Afrikal__lar__n%20ve%20M__sl__manlar__n,%20Columbus___tan%20__nce,%20Amerika___y__%20Ke__fi[%23726187]-1068935%20(2).pdf

İlgili Haberler

Üç Kuğular

okuryazarkitaplar

Tüyap Kitap Fuarlarının 2024 Takvimi Belli Oldu

okuryazarkitaplar

Platon’un Mağara Alegorisi Üzerinden Aydınlanmış İnsan

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...