14.3 C
İstanbul
Perşembe, May 9, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Antik-AEditörün SeçimiKöşe & YazıManşetMitoloji

Üç Kuğular

Ayşegül ÖZŞUMLU

Beyaz su kuşu; sözlükte “beyaz tenli, genç ve güzel kız” anlamlarına gelen “garânîkkelimesini Mekkeli müşriklerputanlamında kullanıyorlardı. Bazı rivayetlere göre, şeytan bu kelimeyi Kuran-ı Kerim’in ayetleri arasında göstermeye çalışmıştı.

Müşriklergarânîk’in Allah’ın kızları olduğuna inanır ve Kâbe’yi tavaf ederken: “Lat, Uzza ve Menat hürmetine, çünkü bu üçü ‘ulu kuğular’dır. Şefaatleri umulan varlıklardır.” diyorlardı.

Siyer yazarı İbn-i İskah şöyle nakleder: “Peygamber Efendimiz Necm suresi nazil olunca onu okumaya başlar. O sırada Müslümanlar ve müşrikler onu dikkatlice dinliyordu. 19. ve 20. Ayete geldiğinde: Gördünüz değil mi (aciz durumdaki) Lat ve Uzza’ yı ve üçüncüsü olan Menat’ı?” Efendimiz bu ayetleri okurken Lat ve Uzza’ nın adını söylediğinde şeytan araya girer ve “Lat ve Uzza ant olsun ki bizi Allah’a yaklaştırmaları için onlara tapıyoruz” ibaresini ekler. Aslında Rasulullah böyle söylememişti; ancak şeytan hile ile insanların böyle duymasını sağlamıştı. Hatta bu olay üzerine çıkan karışıklık tekrarlanmasın diye Rabbimiz derhal Cebrail’i göndermiş ve Cebrail Peygamberimize Euzü-Besmeleyi öğretmiş. Euzü-Besmele çekmeden ayetlerin okunmamasını buyurmuştur.

Euzu besmele

Euzü-Besmele sayesinde şeytan bir daha ağzımızdan çıkan ayetlere müdahale edemeyecektir. Dinleyenlerin bazısı duyduklarını tasdikler, bazısı kabul etmez. Peygamber Efendimiz en son secde ayetini okuyup tilavet secdesi yapmak için Kâbe’ye yönelince müşrikler dahi onunla secde ettiler.

Bu vaziyeti Allah’ın emri ile Cebrail vermeye gelir. Peygamber Efendimiz çok telaşlanır ve üzülür. C. Hakk Hac suresinin 52. ayetini inzal buyurur. Ancak müşriklerin efendimizin arkasında secdeye vardığı duyulur. İman ettikleri haberi yayılır. Hatta Habeşistan’a hicret eden müminler, müşriklerin Müslüman olduğunu sanarak geri dönmek üzere yola çıkarlar. Bu hadise tarihe “garânîk hadisesi” olarak geçer.

Garânîk hadisesini araştırırken öğreniyoruz ki Efendimiz, kendileriyle bir türlü uzlaşamadığı müşrikleri İslam’a ısındırmak için, üç kuğuların ismini anmayı düşünmüş ancak Rabbimiz müsaade etmemiştir. Eğer o gün küçük bir taviz verilmiş olsaydı Hristiyanlık örneğinde olduğu gibi İslam ile Arap paganizmi iç içe geçebilirdi.

Lat: Arabistan’da kader, kısmet ve bereket tanrıçasıydı. Lat, Taif’ te dört köşeli düz bir kaya parçası ile temsil ediliyordu. Etrafına bir bina inşa edilip, tapınak yapılmıştı. Karataş, Ürdün’de diğer adı Kaab olan Lat’ın sembolü idi. Araplar onun Kabe içerisinde yaşadığına inanıyorlardı.

Tanrıça Al-Lat ve Allah'ın Kızları (İslamiyet Öncesi Tanrılar)
Al-Lat, Al-Uzza ve Manat heykel grubu, M.S. 1-3. yüzyıl civarı, Part İmparatorluğu Dönemi. Irak Müzesi.

Uzza: Bereket tanrıçasıdır. Uzza da Lat gibi Araplara Antik Ürdün’den gelmiştir. Ürdün kitabelerinde Uzza, Venüs ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca pagan Arap şiirlerinde Uzza güzelliğin simgesiydi. Uzza Ürdün’de Helenistik dönemden etkilenip Afrodit ve İsis’e dönüşmüştür.

Menat/Menah: Antik Ürdünlüler onu yani Nebatlılar, Manavut ismi ile anıyorlardı. Greko Romen tanrıça Nemesis ile denk tutuyorlardı. Arabistan’ın ve Kabe’nin en büyük tanrısı olan Hubal’ın karısı olduğuna inanıyorlardı. Menat en eski puttur. Menat putunu Hz. Ali yok etmiştir.

Burada beni düşündüren yeryüzünde pek çok tanrı ve tanrıçalar olmuş, tanrılar isim değiştirip evrilmiş ya da tamamen unutulmuş. Ancak İnanna, İştar, İsis, Afrodit ve nihayetinde Uzza olarak karşımıza çıkan bu tanrıça kimdir? Nasıl kendini koruyarak yüzyıllarca geçerliliğini korumuştur? Onu kim muhafaza ediyor ki ismi Rasulullah’ın ağzından çıkmış gibi gösterilebiliyor? Garip!

İlgili Haberler

Ruhumuzun Tekamülü…

Leman ERGÜL KÜLEKÇİ

İnsan ve İnanç

okuryazarkitaplar

Antik Dünyanın Kehanetleri…

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...