15.6 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Antik-AKardelen'in MitleriManşetMitolojiYeniler

Antik Yunanlılar Mavi Rengini Göremyorlar (mıy)dı?

Renk, insan algısında ve dilinde önemli bir rol oynar. Tarih boyunca farklı kültürler renkleri algılamak ve adlandırmak için benzersiz yollar geliştirmiştir.

Antik Yunanlılar masmavi bir dünyanın içinde yaşamalarına rağmen, dilbilimciler ve tarihçiler Antik Yunancada “mavi” rengi için bir sözcük olmaması karşısında şaşkınlık içindedir. Hatta bu yüzden, bazı bilim insanları, Antik Yunanlıların mavi rengini göremediğini ya da farklı bir açıdan gördüklerini iddia etmiştir.

Şaşırtıcı bir şekilde, mavi rengi antik dünya dillerinde kayıptır. Tıpkı Yunanlılar gibi Çincede, Sanskritçede ve İbranicede bu renge karşılık gelen bir sözcük yoktur. Çoğunlukla mavi rengi, yeşil rengi gibi başka renklerin altında gruplandırılmıştır. Öte yandan Mısırlılar mavi rengine karşılık gelen bir sözcüğe sahiptiler ve tesadüfe bakın ki Mısır mavi boya üretmeye başlayan en eski medeniyetlerden biriydiler.

Antik metinleri inceleyen dilbilimciler, neredeyse tüm dillerde farklı renklere karşılık gelen sözcüklerin ne zaman çıktığına dair bir kronoloji hazırlamışlardır. Görünüşe göre siyah ve beyaz en eski renk isimleri iken, ardından kırmızı gelir.

Peki neden Antik Yunanca’da “mavi” sözcüğü yoktur? Yunanlılar belirli bir rengi tanımlamak yerine, renkleri koyudan açığa doğru değerlendirerek, sıklıkla renk tonu üzerinden tanımlama yaparlardı. Antik Yunanca’da “kyaenos” kelimesi genellikle spektrumun koyu ucundaki renkler için kullanılırdı. Bugün mor, siyah, koyu mavi, kahverengi veya koyu yeşil olarak bildiğimiz renkler de buna dahildir. Yeşilimsi bir mavi olan modern “cyan” sözcüğü bu kelimeden gelmektedir. “Glaukos” sıklıkla sarı, gri, açık yeşil ya da açık mavi gibi daha açık renklere atıfta bulunmak için kullanılırdı. Antik Yunanlılar belirli bir renkten bahsederken genellikle onu aynı tondaki başka bir nesneyle karşılaştırırlardı. Hem kyaenos hem de glaukos bir dizi renk için kullanılabilse de bu aralığa dahil olan renkler için -mavi hariç- farklı kelimeler vardı.

Yunanlıların rengi nasıl algıladıklarına dair fikir edinmek adına edebiyatlarına ve doğal dünya tasvirlerine başvurabiliriz. Bu bağlamda, Homeros’un eserleri incelenmiştir. İlyada ile Odysseia mercek altına alınmış; fakat hiçbir şekilde mavi sözcüğüne rastlanmamıştır. Daha ilginç olanı Homeros’un uçsuz bucaksız denizi, gökyüzüne ya da mavi renkli başka bir şeye benzetmek yerine “şarap rengi deniz” olarak tanımlamasıdır. Hatta balı “yeşil”, koyunları ise “mor” olarak betimlemiştir. Bazı akademisyenler, Antik Yunanlıların ayrı bir kategori olarak renkle daha az ilgilendiklerini, bunun yerine parlaklık, doygunluk ve sıcaklık gibi niteliklere odaklandıklarını savunmaktadır. İşte tam bu noktada, Yunanlıların renk körü olduğu ya da bizim gibi renkleri göremediklerini savunan dair bir teori ortaya çıktı.

Bir zamanlar kültürel renk farklılıklarının evrimsel gelişim aşamalarıyla ilgili olduğu düşünülüyordu – daha “ilkel” halkların daha az gelişmiş bir biyolojik görsel duyuya sahip olduğu varsayılıyordu. Öte yandan bilim, insanların onlarca milyon yıl önce, kısacası Antik Yunanistan’dan çok daha önce, görünür ışık spekturumundaki renkleri görme yeteneğini geliştirdiğini kanıtlamıştır. Ayrıca, diğer kültürlerde mavinin ayrı bir renk kategorisi olarak tanınması, pigmentler ve boyalardaki ilerlemelere bağlı olarak çeşitli kültürlerde zaman içinde geliştiği ortaya çıkmıştır. Bu da bize, kayıp mavi sözcüğü hakkında bir bakış açısı sunar. Kültür ve teknoloji gelişip değiştikçe -her ne kadar dünyayı bilimsel olarak aynı algılıyor olsak da- bakış açımız ve ufkumuz değişir.

İlgili Haberler

Gezegenimizin Sinir Sistemi, Ley Hatları

Gözde Başlı Akıbat

Işınlanma Artık Hayal Değil!

okuryazarkitaplar

Türkiye’nin Kitap Karnesi…

okuryazarkitaplar

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...