15.4 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Eleştiri / YorumKitap / HaberManşetÖykü / Roman

Eco… “Gülün Adı”

Gülün Adı (IL Name Della Rosa) … Bir kitap için değinecek birçok şey bulabiliriz. Ama bu kitap için neresine değinsek yetersiz kalacağımızın farkındayız. Kitabın isminden, tutunda türüne ve içeriğine, karakter analizine, yazarın üslubuna… Gülün Adı yeterince analiz edilemeyecek bir olağanüstülük sunuyor bizlere. Eco, bir romanın adının yorumsal bir anahtar olduğunu, ”yorumlar üreten bir makine” olarak yorumlamış ama ille de bir adı olması gerektiğini belirterek, 12.yy da yaşamış bir Benedikten olan Bernardo Morliacense’nin De Contemptu Mundi’sinin bir dizesinden esinlendiğini ve salt bir rastlantı sonucu bulduğu bu adı niçin seçtiğini şu sözcüklerle dile getiriyor: ” Çünkü gül, simgesel bir şeydir ve öylesine anlamlarla yüklüdür ki, neredeyse hiçbir anlamı yoktur…” Bir im bilimci için ne muazzam bir teferruat değil mi? Avrupa’nın mümtaz entelektüellerinden biri olan Eco son ansiklopedik hocalardandır. Kendisini üniversal manada kitlelere tanıtan kitap olan ”Gülün Adı”nı neredeyse yayınevinin ısrarlı bir emrivakisiyle, sipariş üzerine yazar. -İnsan iyi ki de yazmış demeden edemiyor açıkçası.- Yayınevinin teklifinden sonra, bir manastırdaki araştırması sırasında rastladığı olayın aklına takılması sonucu onu derinleştirerek bu muazzam eseri inşa eder.

Mümtaz müellif, 1980’de yayımlanan ve çağdaş klasikler arasında yerini çoktan alan bu kitabı bir mimar titizliği ile hareket edip ele aldığı olayların geçtiği manastırı ölçmüş, biçmiş ve adımlamış; diyalogları dahi bu mesafeye uydurmuştur.

Roman, 1327 yılında İtalya’nın kuzeyinde bir Benedikten Manastırında sıra dışı cinayetler ile 14. Yy Avrupa’sının dinsel entrikalarını, monarşi ile teokrasi erkinin savaşımını, felsefe, yargı ve teoloji arasındaki vektörel değişkenleri içermesiyle, post-modern manada ve üslupta ele alınmış bütüncül bir eserdir. Bununla birlikte türüne “teolojik polisiye” ismini vermemiz sanırım yerinde bir tespit olacaktır. Kahramanımız Baskerville’li William’ın girizgâhta, üst anlatıcı olarak bizlere olayları aktaran çömez Melkli Adso tarafından, Başrahib’in sevgili atı Brunellus’u görmemesine rağmen, yalnızca doğa gözlemlerine ve deneyimlerine dayanarak hangi yöne gittiğini söylemesiyle başlıyor roman. Yazarın tümevarım metodunda Sherlock Holmes’ten ne derece etkilendiğini gözler önüne sermesi ve cinayetleri çözme yönteminin dayanakları açısından mühimdir. Ve… Aydınlık ile Karanlık… Kahramanımız tam zıddı bir karakter olan, yaşanılan ölümlerin baş sorumlusu Jorge: yaşlı, aksi, bağnaz ve gözleri gibi karanlık fikirleri olan bir rahip… Aristoteles’in kayıp Poetika kitabı ile alakalı münakaşa ve güldürü konusuna olan bakış açısından ve bilime olan tavrından ne denli mutaassıp olduğunu anlıyoruz.

Diyologlar arasında mutaassıp din adamının kadınları “şeytanın el arabası” olarak teşbih etmesi Ortaçağ Hristiyan düşüncesinin kadına olan bakışını yansıtan önemli bir detaydır. Kitabın genel ve bütüncül yönünü ele aldığımızda ise, Aydınlanma Çağı’nın ayak seslerini duyarken, gelişim rüzgarın Doğudan Batıya kaydığını zengin kütüphanelerden, bilgi aktarımı ve kayıtların önemle kavranmasından anlamakla birlikte 14. Yy İtalya’daki tartışmaların laik/seküler düşüncesinin, giderek kuvvetler ayrımı ilkesine varacak olan çağdaş düşüncelerin ( Matta 22:21 ” Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya ) romanın yaşandığı ortaçağın sonlarında kök salmaya başladığını “Gülün Adı”nda hissediyoruz. Çünkü kitabın yazarı bir ortaçağ mütehassısıdır ki, ortaçağa dair tüm epistemolojik literatürün adeta yürüyen ansiklopedisidir.

Son olarak kitap kendi içerisinde Hristiyanlık düşüncesine ilişkin kuramsal tartışmaların olayların akışını kesintiye uğratması gerçeğine -tarikatlar arasındaki farklara değinmek suretiyle- (sayfa 285) açıklık kazandırır. Yine de olayların akışına daha kolay hâkim olmak için kitabı okumadan önce okurların dönemin siyasi, sosyal, felsefi ve dini olgularını gözden geçirmelerini; ek olarak Fransiskenleri, Benedikten Tarikatını, Dolcinoculuğu ve Bernardinlileri (Beyaz Rahipler)  araştırıp not almak suretiyle okumaya başlamalarını tavsiye ederken bunu yapmanın okuma sürecinin daha keyifli hale getireceğini belirtmek isteriz.

İlgili Haberler

Görmeden Geçmeyin…

okuryazarkitaplar

Niyeti Düzeltmek

okuryazarkitaplar

Leman ERGÜL KÜLEKÇİ

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...