14.3 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
ManşetBilimKöşe & Yazı

Ailede İletişim ve Çocuk İçin Oyun

Nuray YILMAZ

Çocuk Gelişiminde Aile İçi İletişimin Önemi

Aile; anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek topluluktur. İletişim ilk olarak ailede başlamaktadır. Bu topluluk içindeki aile bireyleri, birbirleriyle sürekli iletişim halindedir. Doğumla beraber açılan temel  iletişim kanalları bebeğin büyümesi ile beraber sosyal kaynaklara yönelmektedir. Yürüyebilen, konuşabilen çocuk önce aile bireyleriyle sonrasında dâhil olduğu sosyal gruplar içerisindeki diğerleriyle iletişime kurar. Bu durum sosyalleşme sürecini başlatıp özellikle de çocukların gelişim sürecini, davranışlarını ve hayata bakış açılarını şekillendirir.

Aile; çocuğun karakterini, yeteneklerini, ahlaki alışkanlıklarını, sosyalleşmesini, toplum tarafından kabul görmesini, güven duygusunu ve hayatta karşılaşacakları sorunlara karşı çocukların nasıl davranmasını gerektiğini öğretir. O halde çocukların bakımında hem annelere hem de babalara büyük sorumluluklar düşmektedir. Çünkü Çocuğun iletişim modeli çoğunlukla rol model aldığı ailesinin iletişim modelidir.

Aile İçi İletişim Nasıl Olmalıdır?

   Gelişen teknoloji ile beraber aile yapımız değişmiş, geleneksel geniş aileden çekirdek aileye dönüşüm olmuştur. Kadının ev dışı işlerde çalışmaya başlaması ev içinde erkek kadın rollerinin değişmesi sürecini başlatmıştır. Çalışan anne babalar çocuklarına çok fazla zaman ayıramama durumu ortaya çıkmıştır.

   Akşam eve geldiğimizde ya da gün içinde sadece onunla ona özel ve kaliteli  zaman geçirmek, günününü nasıl geçirdiğini, neler yaptığını sormak, onunla oyun oynamak, onunla beraber  bir şeyler  yapmak, doğru olan davranışlarını, girişimlerini desteklemek, onaylamak, ona güvendiğinizi göstermek, ona verdiğiniz değeri ve size hissettirdiği gururu ona söylemekten çekinmemek. Aramızdaki bağı daha da güçlendirecektir.

Çocuklarla Kurulan İletişimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Öncelikle her çocuğun dünyasının farklı olduğunu kabul edip kişiye özel iletişim kanallarını açmak gerekir. Çocuğumuza verilecek en etkili iletişim sevgi ile olur. Verilen sevginin de en önemli görevi çocuğumuzu dinlemekten geçer.

  • İletişim öncelikli olarak dinlemek, karşındaki bireyleri anlamak ve geri bildirim vermektir. O halde iletişim için ilk anahtar sözcüğümüz doğru dinlemektir. Konuşurken ve dinlerken yüzümüz çocuğa dönük olmalı göz hizasına kadar eğilip göz teması kurmalıyız.
  • Çocuklarınızı dinlerken önyargılı davranmadan sabırlı ve empati kurarak dinlemeli ve doğru geri bildirimler vermeliyiz. Aksi takdirde çocuğunuz önemsenmediğini ve sevilmediğini düşünecek ve size bir şey anlatmaktan kaçınacaktır.
  • Çocuklarımızı dinlerken beden dilimizi, mimiklerimizi, ses tonumuzu uygun bir şekilde kullanarak dinlememiz gerekmektedir. Çocuklarımızın anlatmak istediklerini can kulağı ile dinleyip onlara dönütler vermeliyiz.
  • Başka bir işle uğraşırken çocuğunuzu dinlemek onda önemsenmiyorum hisseni uyandıracaktır. O yüzden anne baba olarak onu farkettiğimizi gösterecek şekilde dinlememiz gerekmektedir.Çocuk dinlendiğini hissettiği zaman huysuzluk, saldırganlık davranışlarını göstermek yerine anlatmak istediklerini sizinle paylaşacaktır. 
  • Anne babasının kendisini dinlediğini gören çocuk kendisine değer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan “anlaşıldım” duygusunu yaşar ve rahatlar.
  • Anlaşıldığını, dinlendiğini hisseden çocuk kendini daha iyi ifade edecek, yaşadıklarını ebeveynleri ile daha fazla paylaşacaktır.
  •  Çünkü anlattıkları sebebiyle sorgulanmayacak, eleştirilmeyecek veya hafife alınmayacaktır.
  • İletişimi Güçlendiren Sihirli Cümleler Kullanın! Kuşkusuz ne söylenildiği de, nasıl söylenildiği de çok önemlidir.

“Seninle oyun oynamak çok eğlenceli.”

“Paylaştığın için teşekkür ederim.”

“Bu konuda sen ne düşünüyorsun?”

  • Çocuklarla iletişim kurarken duygu ve düşüncelerinizi ifade ederken “ben dili” ifadelerini kullanmak ve çocuklara “Anne baba olarak biz her zaman senin yanındayız ve bizimle her şeyi paylaşabilirsin.” mesajını verebilmek çok önemlidir. Ben dili ile hissedilen duygular ifade edilir. Böylece kimse kırılmadan, incinmeden olumsuz davranışlar ortadan kaldırılır. Örnek vermek gerekirse: Başarısı düşük olan bir çocuk için “Çok tembel bir çocuksun!” demek yerine, “Yanlış yapabilirsin. Böylece yanlış yapa yapa doğrusunu öğreneceksin ve başarılı olsan da olmasan da biz seni her zaman çok seveceğiz kızım/oğlum.” gibi yapıcı cümleler kullanabiliriz. Bunun yanı sıra bazen de çocuklarımıza duygularını ve düşüncelerini aktarabilmek ve paylaşabilmeleri adına fırsat vermeniz gerekir.
  • Aile içi etkili iletişim sırasında kurduğunuz cümleler hem ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkiyi güçlendirir, hem de çocuğun kişilik gelişimine etki eder.

Aile İçi İletişimde Oyunun Önemi

Ebeveynlerin çocuklarıyla sıcak bir ilişki kurması, çocukların duygusal sağlığı için son derece önemlidir. Bu bağın oluşmasında, doğumdan itibaren anne babaların bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte tensel temas kurulması ve sosyal etkileşim içerisinde olmak büyük rol oynar.

Bebeğimizin seslerini taklit eder, onu güldürmek için çok da anlamlı gelmeyen oyunlar yaratırız. Aslında hiç çabasız yarattığımız bu oyunlar, ebeveyn-çocuk bağlanmasını geliştiren eğlenceli araçlardır. Aynı zamanda bu oyunlar bebek ve çocukların güven, emniyet, ilişki kurma, mizah ve keyif duygularını algılamasını sağlar. Çocuklar oyun aracılığıyla bağ kurmayı ve iletişimi öğrenirler.

Çocuğunuzla Oyun Oynamanın Yararları

  • Çocuklarımız ile yaptığımız oyun aktiviteleri, çocuğa kazandırılmasını istediğimiz davranış kalıplarının çocuğa iletilmesinde ve  çocuklarımız ile iletişim kurmamızın  kolaylaşmasında temel rol oynayan araçlar olmuştur.
  • Çocuklarımız ile oyun oynamamız onların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini, iletişim ve empati becerilerini güçlendirmelerini  sağlar.
  • Oyuncaklar çocukların dil gelişimini olumlu yönde etkileyen, çevreleriyle kurdukları iletişimi güçlendirmeye yardımcı olan önemli materyallerdir.
  • Çocuğumuzla oyun oynarken ondaki değişimleri ve gelişimleri gözlemleyebilir, oyun yoluyla çocuğundaki sınır ve kuralların oluşmasına katkıda bulunabiliriz.

Oyunun Çocuğa Kazandırdıkları

Çocuk pek çok davranışı, bilgi ve beceriyi, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi, ebeveyn ve akranlarıyla iletişim kurmayı büyük ölçüde oyun sayesinde öğrenmektedir. İlk çağlardan beridir filozoflar ve pedagoglar tarafından, oyun oynamanın özellikle çocuğun fiziksel ve dil gelişimlerini olumlu yönde etkilediğine dikkat çekilmişler ve ebeveyn-çocuk arasında iletişim kurmayı kolaylaştırdığı vurgulamışlardır.

Oyun ve oyuncak çocuklar:

  • Zihin ve dil gelişimlerini olumlu yönde etkiler,
  • Duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmelerini sağlar,
  • Yaratıcılık, problem çözme, çevrelerine uyum sağlayarak sosyalleşme becerileri kazandırır.
  • Kaygı düzeyi yüksek, çekingen tavırlar sergileyen çocukların, oyun aktiviteleri sayesinde kaygı düzeylerinin azaldığı, daha girişken oldukları ve iletişim becerilerinin güçlendiği tespit edilmiştir.
  • Anne babası tarafından önemsendiğini hisseder. Dolayısıyla özgüven oluşumunu önemli bir şekilde desteklenmiş olur.
  • Kesme, yapıştırma, çizme, boyama gibi oyunlarda ince motor becerileri gelişir.
  • Koşarak, hoplayarak, zıplayarak oynadığı oyunlarda kaba motor becerileri gelişir.
  • Sıra ile oynanan oyunlarda sabretmeyi,
  • Grup halinde oynanan oyunlarda paylaşmayı, yardımlaşmayı ve işbirliğini öğrenir.
  • Çocuğa ebeveynleri ile iletişim kurmayı, karar vermeyi, itiraz etmeyi; kısaca kendini ifade edebilmeyi öğretir. Bu nedenle oyun kavramı, çocuk ve ebeveyn arasındaki sağlıklı iletişimin en önemli aktörüdür.
  • Oyun onun kendini ifade araçlarından en önemlisi denilebilir.
  • Bilgisayar ve televizyon başında niteliksiz zaman geçirmek yerine yaratıcı oyunlar oynayan çocuklar, problem çözmede ve sosyalleşmede daha aktif olurlar.
  • Ve tatil dönemlerinde okulda arkadaşlarıyla birlikte olmaya ve onlarla oynamaya alıştığı için tatil zamanı oluşabilecek yalnızlık duygusundan kurtulmuş olurlar. Siz de çocukken tatillerde arkadaşlarınızı özlemez miydiniz?

İlgili Haberler

Ortaçağdan Masallar

okuryazarkitaplar

Üç Kuğular

okuryazarkitaplar

Mitlerden CHRISTMAS’a…

Şeyda Nur Özkahya

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...