16.8 C
İstanbul
Cuma, May 10, 2024
okuryazarkitaplar
Image default
Editörün SeçimiEzoterizmKöşe & YazıManşetMitolojiTarih

Gnostiklere Göre Yaratılış

Hazırlayan Kadir TEMÜR

The Secret Of John / John‘un Sırlar Kitabı’ndan Gnostik Yaratılış, Eden Bahçeleri, Tufan ve Kurtuluş Efsaneleri

M.S. 180 civarında yazıldığı tahmin edilen ve İsa’nın ortaya çıkışını ve havari Yuhanna’ya hikmetin (sır bilginin) nasıl verildiğini anlatan “John’un Sırlar Kitabı“nda Yazar bu bilginin İsa’nın geldiği yere geri dönmesinden sonra İsa’ya verildiğini ve kitabın bu kutsal bilgiyi taşıdığını söyler. Eser 1945’te Nag Hammadi Koleksiyonundan çıkarılmadır.

John’un Sırlar Kitabı’ndan “yaratılış, günah ve kurtuluş” bölümlerinde anlatılan hikayeleri anlatarak gnostik tasarımı anlamaya çalışalım.

Günümüzde gnostizm kült halinde varlığını sürdürmese de yaşadığı çağda ve topraklarda filizlenen tüm dinlere kendinden bir şeyler bırakmıştır. Öyle ki çağdaşı olan her din, mitoloji veya disiplin Gnostizmden bir şekilde etkilenmiş ve bünyesinde Gnostizmden izler taşımaktadır. En çok da Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında Hristiyanlık üzerinde kalıcı izler bırakmıştır. Bilindiği üzere Gnostizm bir inanç olarak halen Saabilik içerisinde yaşayan bir din olarak varlığını sürdürmektedir.

1945 yılında bulunan Nag Hammadi’nin apokrif metinlerinde yazılanlara göre İsa gelir ve havarisi Yuhanna’ya Gnosis’i (hikmetleri) verir. Gnostikler yaratılış hikayesini Eski Ahit’ten alındığını ama Tevrat’ta anlatılan yaratılış hikayesinin tersten çalıştığını iddia ederler. Yani  bilinen yaratıcı tanrının sahte bir tanrı olduğunu ileri sürerler. Hatta Musa’ya 5. Kitapta Pentateuch’un verildiğini; ancak ona yanlış bilgilerin öğretildiğini düşünürler. Musa gerçek tanrının hatalı bir şekilde Laldaboadh (Dimurg) olduğunu düşünüyordu. Musa gerçek tanrıyı tam anlamıyla tanımıyordu. Bu yüzden günümüz Hristiyanlığının ve Yahudiliğinin gerçek din olmadığını ileri sürerler. Burada diğer dinlerden ayrılıkları ve inanç esaslarını üç kavram üzerinden açıklayacağız. Bu kavramlar:

  1. İnsanlığın yaratılışı
  2. Eden bahçesinde yaşananlar
  3. Nuh ve ailesinin kurtuluşu

İnsanlığın Yaratılışı

Hikmet: Gerçek tanrıdan zuhur eden bir ışık veya hakikattir. Hikmet, tanrıdan uzaklaşarak Laldoboadh’ı yaratır. Lakin daha sonra yaptığı bu eylemden pişman olur. Çünkü Hikmet bunu yaparken tanrıdan uzaklaşma yolunu seçmiştir. Bunun üzerine ışık evreni onu affeder ve hikmet kısa süreliğine tekrar ışık evreniyle birleşir. Burada anlatılan şeyler aslında sembolik düşüncedir. Aslında her şey düşünceden meydana gelmektedir. Önceki düşünceye Barbelo ismi verilir. Barbelo Hikmetle birlikte çalışır. Böylelikle Hikmet ilahi gücünü kazanacaktır. Lalboadh Barbelo’yu kullanarakinsan imajını (suretini) yaratır. Burada insanın sadece cizmi yaratılmış, içerisinde henüz ruh yoktur.

Lalboath kendi başına hareket etmez, dünyadaki Alkonlar yani lşiderlerden yardım alır. Burada iki kez yaratma eylemi vardır ve ikinci yaratılan şey insan ruhudur. Lalboadh spürütüel bedeni hareket ettirebilmek için ona yaratmış olduğu insan ruhunu üfler. Burada ışık güçleri Lalboadh’ı kandırmışlardır. Çünkü ruhunu insanın spiritüel (manevi) bedenine üflenmesiyle hakikat bilgisinin tamamı insana verilmiş olur. Buradaki insan Hz. Adem’dir. Cismani beden ise hala ortada yoktur. Yaratılmış olan ilk insan cennete yer alan Adem’dir. O henüz yeryüzüne indirilmemiştir. Onda hem spirütüel beden hem de ruh vardır. Zeka ve güç kazanmıştır. Daha sonra cennette cismani sahip olmayan  Adem yeryüzüne indirilerek onu etten kemikten olan cismani bedene yerleştirilir. Böylelikle Adem cennetteki mükemmelliğinden uzaklaşmış olur. Unutur, zaafları olur, kırılgandır, hastalanabilir, kötüye meyledebilir, bazen iyiyi kötüden ayırt edemez (hakikati göremeyen) olur.

Buna karşılık ışık güçleri de boş durmaz. Barbelou Afterhought’u insan bedenine yerleştirir. Bu sayede insan kendi içerisinde saklı olan Hikmet’e sezgileri yoluyla ulaşabilme imkanına kavuşur. Aslında Barbelou insanın içerisine ilahi bilgileri yerleştirmiş oluyor. Yani Gnosis (Gizli Hikmet) insanın içerisine aşk edilmiştir.

Hikmet ve Barbelou hakikati bulmasını istemektedir. Bunu istemeyen ise Lalboadh ve onu kötü yöneticileridir. Archonlar karanlık güçlerdir insanın hakikati bulmasını istememektedir.

Eden Bahçeleri

İlk mücadele burada başlar ve Hıristiyan Gnostizminin temeli burada atılmaktadır. Lalboadh insanın içerisinde hikmetin yerleştirilmiş olduğunu anlar ve bu onun işine gelmez. Çünkü o insanın hakiki bilgiyi bilmemesini ve kendisine tapınılmasını isterler.

Eski Ahit’in tanrısı zaten hakiki tanrı değil Lalboadh’dır. Gnostikler kendileri gibi inanmayanların yanlış tanrıya tapındıklarını iddia ederler.

İnsanda hakikat ışığı vardır. Lalboath bunu insandan çıkartılmasını ister. Ademden bir can çıkartır. Yani Havva çıkar ortaya. Bunu yaparak Adem’in içerisindeki Hikmet de çıkarılmış olacaktır. Fakat Lalboadh’ın isteği olmaz ve hakikat ademden Havva’ya da geçmiş olur. Bunun yanında bu yaratım sonunda Adem hakikat bilgisinin tamamına sahip olur. Ademin bu sayede mucizevi bilginin sahibi olmuş olur. Tabiki Lalboadh bundan hiç de hoşnut olmaz.

Gnosis ağacı: Tevratta doğruyu ve yanlışı birbirinden ayıran ağaçtır. Kur-an’ı Kerim’de böyle bir ifadeye rastlanılmaz ama Kur-an bu ağaca yaklaşılmamasını istemektedir.

Gnostiklere göre “Karanlık Güçler” bu ağaçtan alınan meyvenin yenilmemesini ister. Çünkü meyvede Gnosis yani hakikat bilgisi vardır. Adem ile Havva’yı kendisine kul edinmek isteyen Lalboadh onların meyveyi yemesini istemez. İnsanoğlu yani adem ve Havva meyveyi yiyince olan olur ve insanoğlunun gözleri açılır. Çıplaklıklarını fark ederler, utanırlar. Daha öncesinde insan, hayvan gibi yaşayan bir canlıdır. Bilinci yoktur. Adem ve Havva Lalboadh’ın gerçek tanrı olmadığını anlarlar. Bu sebeple Lalboadh onları cennetten kovar. Hatta Lalboadh Havva’daki “hakikat bilgisini” yok etmek için ona tecavüz eder. Bu gayrimeşru ilişkilden de Habil ile Kabil doğuyor. Burada Habil ile Kabil’in babası Adem değil, karanlıklar tanrısı Lalboadh’tır. Gnostikler Habil ve Kabil’in kötü tanrı soyundan geldiğine inanır ve Gnostik olmayanların bu soydan geldiklerine inanırlar.

Gnostikler için cinsel ilişki mefhumu da Lalboadh’tan geldiği için cinselliğin karanlık bir şey olduğunu ve ondan kaçınılması gerektiğini düşünürler. İstisnai olarak bazı durumlarda cinselliği kabul ederler. Adem ile Havva birleşmesi meşrudur ve ondan Seth doğar. Seth Kur-an’ı kerim de “Şit Peygamer” olarak bilinir. Seth hakikati bulmuş kişidir. Gnostikler Seht’i ataları olarak kabul eder ve ırklarını Seth’e dayandırır. Diğer insanların soyu kötü tanrıya bağlanır. Kurtuluşun da yine Seth tarafından gerçekleşeceğine inanırlar.

Bazı gnostik akımlarda karanlık güçler insana sihirli bir su içirmiştir ve insanoğlu hakikati unutmuş, sapıklık yoluna düşmüştür.

Nuh ve Tufan:

“Genesis Çepter”deki ifadeye göre insandan farklı olarak tanrının çocukları vardır. Yahudi ve Hristiyan Gnostiklerine göre Tanrının çocukları insan kadınlarıyla çiftleşir ve Devler doğar. (Yunan Mitolojisindeki Titanlar gibi). Lalboadh kendisine tapınılmadığı için insan soyunu yok etmek ister. Nuh insanlara Işık Tanrısını anlatır ve onlara ışık Tanrısı’na tapınmalarını ister. Işık tanrısının işaretiyle Nuh, Gemi yapmaya başlar. Işık Tanrısı bir bulut gönderir ve kendisine inanan “Taşınamaz Irkı” kurtarır.

Tufandan sonra Lalboadh insanlara doğru yolu bırakmaları için sahte ruhlar gönderir. Kötü melekler yine kadını aldatma yoluna gider ve kadınlar kötü meleklerle ilişkiye girer. İnsanoğlu sapıklık içerisine düşer.

Kurtuluş:

İnsanoğlunda iki farklı yaratılış tabiatı vardır.

  1. Işık krallığından gelen nefs ve ruh,
  2. Karanlıklar krallığından gelen nefs ve ruh.

Bunlar insan ruhu üzerinde sürekli baskı ve egemenlik kurmak ister. Bu, insan içerisinde yaşayan spürütüel bir mücadeledir. İnsan içerisindeki iyinin ve kötünün mücadelesi. Bu, kurtuluşun açıklanmasında kritik öneme sahip olan bir mücadeledir. İnsanlar üç gruba ayrılırlar:

  1. Gnostikler: Hakikat bilgisine sahip olup, kurtuluşa erişecek olanlar,
  2. Gnostik olmayanlar: Sürekli reankarne olarak birgün hakikate ulaşmalarından ümit edilenler,
  3. Gnostik olup daha sonra bu yoldan dönenler: Bunlara ebedi bir ceza vardır ve tekrar dönüşü olmayacak olanlardır. Bunların akıbeti karanlıklar içerisinde yok olmaktır.

Forenthought birkaç kez dünyaya gelir ama başarıya ulaşamaz. Son defa geldiğinde İsa’nın vücudunda enkarne olur. Bu nedenle Hristiyan Gnostiklerine göre İSA ne derse o hakikattir ve sözleri ışığa götüren yoldur.

Kaynak:

www.youtube.com/watch?v=Ol7pNeVe0ds

İlgili Haberler

Oyunun Tadı Kaçtı

Arzu Yağmurlu

Kelimeler

okuryazarkitaplar

Kutsal Anne Demeter ve Kızları

Kardelen Oğlakçıoğlu

Yorum Yap

Kitap, Sinema, Tiyatro, Edebiyat, Tarih, Mitoloji, Müzik, Resim, Gez Gör, Doğa Sporları, Aktüel Bilim, Anadolu, Dünya Mirası, Festival, Fuar, Sergi, Akademi, Yazarlar...