Simyacı
Yazı Dizisi 3
Aslında Osmanlı’da ve Batıda her zaman Tük kelimesi Müslümanlıkla özdeş olarak kullanılır. Batılılar 21. Yüzyıla kadar Müslüman olana Türk derlerdi. Arap veya Acem kavramları için bu söz konusu değildir. Milli sözcüğünün anlam karşılığı da “dini, dinle ilgili” olarak kullanılmıştır. Yani Osmanlılarda milli denildiğinde dinle ilgili olan akıllarına geliyordu.
Osmanlı’ya Türkçülük fikirlerini de ilk olarak Yahudi asıllı bilim adamları sokmuştur. Bu isimler: “Arthur Lumly Davids, David Leon Cohun, Arminius Vambery. (diğer adıyla Reşit Efendi)” Bu isimler Osmanlı içerisinde ırk temelli bir Türkçülük fikrini yaymışlardır. Bu farklı etnik grupların bir araya gelerek oluşturduğu İmparatorlukta ayrışmayı körükleyen bir etki yaratmıştır. Milliyetçiliğin etnisiteye dayalı olarak kimlik kazanması Fransız İhtilalinde yine ezoterik kaynaklı grupların da iteklemesiyle olan bir olgudur. 20. Yüzyılında Osmanlının balkan topraklarını parçalayan Milliyetçilik fırtınası 21. Yüzyılın başlarında da Osmanlının Arap coğrafyasını paramparça eden bir etki yaratmıştır.
Vambery tam beş kez din değiştirmiş bir Yahudi asıllı bir siyonisttir. İstanbul’a geldiğinde adını Reşit Efendi olarak değiştirmiştir. Medreselerde bile görev alsa da aslında Kendisi tam bir Macar Yahudi’si ve casusudur. Davası uğruna tüm Orta Asya’yı gezmiştir. Orta Asya’yı gezmekteki amacı Asya’ya dağılmış olan Yahudileri bulmaktır. Bir oryantalist olarak kimliğiyle Ortadoğu ve Orta Asya coğrafyasını gezerek ileride Filistin’de kurmayı hayal ettikleri İsrail Devletinin alt yapısını oluşturma gayesindedir.
Yahudi asıllı Parvus Efendi ise Rusya’da Bolşevik devriminin alt yapısını oluşturmakla birlikte Balkanlardaki milletleri Osmanlı Devletine karşı örgütlemiş ve İttihat ve Terakkinin Ekonomik anlamda fikir babalığını yapmış olan kişidir. Parvus Almanya’da iş adamı Rusya’da sosyalist bir devrimci, Türkiye’de Türkçü, Yahudiler için ise bir Siyonisttir.
Parvus 1. Dünya savaşını savaştan yaklaşık 10 yıl önce bilmiş. Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanların yanında savaşa girmesini istemiştir. İttihat ve Terakki’yi de bu fikre hazırlayan ve ikna eden deParvus Efendi’nin kendisidir. Öyle ki ittihatçı Celal Nuri İleri, Ahmet Agayef, Yunus Nadi, Maliye Nazırı Cavit Bey, Halide Edip gibi isimleri yönlendirebilmiştir.
Türkçü yazarımız Ziya Gökalp’e Türkçülüğü Leon Cohum’dan öğrenmiştir.
Bilindiği gibi Sultan II. Abdülhamid’e hal olunduğunu (tahttan indirildiğini) tebliğ etmek için Meclis-i Ayan üyelerinden eski Bahriye Nazırı Arif Hikmet Paşa, Ermeni Aram Efendi, Draç Mebusu Arnavut Esad Toptani Paşa ve Türk-Müslüman düşmanlığıyla tanınmış Selanik Mebusu Yahudi Emanuel Karasu Efendi’den oluşan bir heyet teşkil edilmişti.
Emanuel Karasu (Emanuel Carosso) Selanikli, İttihat ve Terakkinin beyni, Türkçü ve Masondur.
Moiz Cohen ise yine Selanikli bir Yahudi’dir. İttihatçıdır. Kendisi Türklüğü savunmuş ve bu alanda ziyadesiyle uğraş vermiştir. Denilebilir ki Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkçülük idoolagyasının örgüsü Moiz Cohen’e aittir. Cumhuriyetle birlikte Alp Tekin ismini almıştır. Kemalizmin fikir babasıdır. Yazdığı kitaplar:
- Turkismus Und Panturkismus (1915)
- Türkleştirme (1928)
- Kemalizm (1936)
- Türk Ruhu (1944)
Kendisine Türk milliyetçiliğini “ülkü birliği”nden çıkartıp “ırk milliyetçiliği”ne büründürdüğü şeklinde eleştiriler yöneltilmiştir.
